Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Türkiye'de namusa ilişkin genel algıyı oluşturan toplumsal kurallar ve normlar kadın bedenini kadının kendine ait bir bedenden öte, erkeğin, ailenin ya da toplumun mülkiyetiymiş gibi kodluyor. Sonuç olarak kadının cinselliğinin kamusal görünürlüğü toplumun genel düzenine dair bir tehdit oluşturuyor. Bu durum kadınları namus, edep ve bekaret üzerinden kategorilere ayırabiliyor. Kadınlar bedenlerini egemen olan namus kodları çerçevesinde düzenledikleri ve kontrol ettikleri sürece, kadınların cinsellikleri aileyi kurucu bir unsur olarak kabulleniliyor; tüm toplumca övgüye layık görülebiliyor. Dolayısıyla kadın cinselliğinin mahremiyetini bireye ait değerlerden dışlayarak doğum ve toplumun devamıyla ilişkilendiren erkek egemen bir görüş birliğinden söz etmek mümkün. Hayat kadınları ise bu aile-kadın cinselliği arasında sürekli surette kurulması arzulanan mahrem/yakınlık ilişkisini bozarak ve kadınlardan yerleşmeleri beklenen uygun mahrem alanlara yerleşmeyerek egemen ideal kadın kategorisini altüst ediyorlar. Aile bağlarının kadın bedeni üzerinde kurduğu sahiplik ilişkisini yıkarak herkese ait olabilen bedenler olarak algılanabiliyorlar.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.