Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Türkiye'yi dışarıya şikayet etmek, dışarıdan medet ummak, milliyetçiliğimize aykırı gibi geliyordu bize. Haysiyetimize dokunuyordu. Ama zaman içinde görüldü ki bu metot yanlış bu yol yanlış. Mesela zemin 1 -2-3 diye bir koğuş var. O koğuşta yatanlarda verem oluyordu. Genelde hastaneye o koğuştan gidiliyordu. O koğuşun insan sağlığına aykırı olmasından dolayı kapatılmasını istedik. Müracaatımız dikkate alınmadı. Bir gün Sayın Evren konuşma yapıyor Erzurum'da. Bize de hoparlörlerle dinletiyorlar. Avrupa İnsan Hakları ülkemize gelip ne hakla denetleme yapabilir, diyor. Fakat o konuşma yaparken komiteler cezaevini geziyorlar. Bu sırada bir arkadaşımız mazgaldan Almanca zemin 1-2-3'ü inceleyin orada insan yaşayamaz, diyor. Mazgal açtırılıp arkadaşımız alınıp birlikte zemin 1 -2-3'e gidiliyor. Yapılan incelemede burada insan yaşamaz, denerek koğuş kapattırılıyor. Koğuşta bulunanlar 45 dakika içinde başka koğuşlara aktarılıyor. O zaman anladık ki bazı şeyleri örtmenin kapatmanın anlamı yok Devletimizin idareci leri, cezaevi yöneticileri dilekçelerimizi dikkate almıyorlar fakat dışarıdan gelen bir heyet 5 dakikada meseleyi çözüyor. O zaman milliyetçilik düşüncesiyle aman devletimizi zaafa uğratmayalım düşüncesiyle bu yanlışlıkları örten arkadaşlarımızda tam tersi bir tepki başladı
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.