Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dostoyevski’nin insanlarını yürüyen ve yürütülen duygular olarak tanırız; bedenlerinde kanın dolaştığını neredeyse unuttuğumuz, sinirlerden ve ruhlardan oluşan varlıklar olarak. Onlara hiçbir zaman bedensel olarak dokunulmaz. Yirmi bin sayfalık eserinin hiçbir yerinde kahramanlarının oturduğu, yemek yediği, içtiği betimlenmez; onlar her zaman sadece hissederler, konuşurlar ya da mücadele ederler. Uyumazlar (kâhince rüyalar görmüyorlarsa), dinlenmezler, sürekli ateşler içindedirler, sürekli düşünürler.
Sayfa 139Kitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.