Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Paul Muad'Dib efsanesi serinin ikinci kitabıyla devam ediyor. İlk kitap Dune gezegenini ana hatlarıyla tanıtıp bunun etrafında şekillenirken, bu kitap derin sorgulamalar içeriyor. Paul, İmparator olduktan sonra kendisini insanlıkla tanrılaştırılma arasında kalmış bir yaşamda buluyor, kitap boyunca onu bu iki kavram arasında sıkışmış bir şekilde okuyoruz. Kendisi istemese de insanlar ona Tanrı gibi fanatik bir şekilde tapıyor, ilahlaştırıyorlar, bu yüzden de ondan ve kardeşi Alia'dan korkuyorlar. Muad'Dib, Rahibeler Birliği'nin binlerce nesildir uyguladığı döllenme programı yoluyla ulaşmaya çalıştığı Kuisatz Haderah ve Caladan gezegeninde doğmuştu. Kardeşi Alia ise Leydi Jessica'nın hamileyken yaşadığı baharat dönüştürme deneyimi sırasında annesinin anılarını özümsüyor, tüm bunları bilerek doğuyor. Abisinin İmparatorluğunda tanrıça oluyor, iki bin metre boyunda tapınağına gelen inanan insanlar var. Muad'Dib, aynı anda birçok yerde olabilen kişi, bu peygamber İmparator oluyor ve yendiği Padişah İmparator'un kızı Irulan ile mantık evliliği yapıyor. Bu zorunlu bir evlilik, bu evlilikten sonra da Paul Fremenlerden Chani'yle yaşamaya devam ediyor. Dinsel bir güçle başa gelen Muad'Dib, o istememesine rağmen bu durum ona dayatılıyor. İlk kitaptan sonra 12 yıl kadar bir cihat dönemi gerçekleşiyor. Cihat için yaklaşık altmış bir milyar insan öldürülüyor, doksan gezegen yakılıp yıkılıyor, beş yüz gezegenin halkını sindiriyor. Kırk kadim dine inananların hepsini öldürüyor. Dune kitabının sonunda da yaşadığı bir iç hesaplaşma, cihadın hiç olmamasını istiyor fakat bazı olaylar insanın kararı dışında oluşup şekillenir, elinde olmasa da yaşanıyor, tıpkı ilahlaştırılmayı da istemediği gibi. İnsanların İmparator'un yönetimine ihtiyaç duymasının sebebinin uzayın sonsuzluğu olduğunu söylüyorlar, birleştirici bir sembol olmazsa kendilerini yalnız hissediyorlar. Kendini yalnız hissedenler için İmparator somut bir şey. Belki din de insanların bu ihtiyacından dolayı aynı işlevi görüyordur. İnsanların inanma ihtiyacı bazı kişileri tahmin edemeyeceği mertebelere getirir. İlk kitapta ölen Arrakis askerlerinden Duncan Idaho da bir mentat gulam olarak bu kitapta karşımıza çıkıyor. Paul, Muad'Dib'in sembolü olan ayın, kehanetlerinde düştüğünü görüyor. Chani'nin doğum sırasında ölümüyle birlikte ikiz bebekleri olduğunu öğreniyor, biri kız biri erkek. Gözlerini kaybeden Paul bebeklerin gözünden etrafı görebiliyor. Dune Mesihi, Muad'Dib, Usul yani Sütun Kaidesi en son çöle çıkıp kayboluyor, insanlar çölün onu tanrılaştırdığını düşünüyorlar. Bu gezegene her yerine olmasa da suyu getiriyor. Paul'ün bu kitapta iç hesaplaşmalarını, insan kalma çabasını, duygularını yoğun şekilde okuyoruz. Paul tüm hayatını cihadından ve onun yüzünden tanrılaştırılmaktan kurtulmaya çalışmakla geçiriyor, çölde kaybolması aslında insanlığına tekrar kavuşma, tanrılaşmaktan sıyrılma arzusu taşıyor. Sorgulamalarla benlik arayışıyla geçen kitap farkındalık çerçevesinde ilerliyor. Yazarın ilk kitabının etkisi daha fazla olsa da bu kitapta da gölgesinde kalmadan konuları başarılı bir şekilde, duygu yoğunluklu olarak işlemiş.
Dune Mesihi
Dune MesihiFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20216,2bin okunma
·
316 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.