Platon'un 'Devlet'i, Farabi'nin El Medinet-ül Fadıla'sı, İbn Haldun'un Ümran Anlayışı ve Tommaso Campanella'nın Güneş Ülkesi'.. Genel çerçevede bakıldığında hepsi aynı konuyu işliyor. İdeal devlet nasıl olmalıdır?. Fakat güneş ülkesi kitabında devlet sosyalizmin ilkelerine göre yönetiliyor. Özel mülkiyet ve kişisel eşya anlayışı yok, her şey ortaklaşa kullanıyor. Fakat okurken beni en çok rahatsız eden kısım 'kadınların dahi ortaklaşa kullanılması', bu kısımda kitaptan iğrendim diyebilirim. Güneş ülkesindeki suçlar ve cezalar kısmındaki ceza verme anlayışını İslam dininin ceza hukukuna epey benzettim. Kısasa kısas, 4 şahit olayı, suçlunun suçunu itirafı, recm cezası ve İsa'nın 'ilk taşı günahsız olanınız atsın' anlayışı ve daha birçok benzerlik yakaladım. Kitapta dört kutsal kitabın mesajlarına uygun içerikler mevcut fakat Hz. Muhammed'e olan düşmanlık gözden kaçırılmaması gereken bir nokta. Ütopik bir eser, kısa anlatımları mevcut ve yer yer bazı şeyleri sorgulayıp düşünerek yeniden ele almanızı gerektirebiliyor.