Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ben genellikle yazılarımı evimde, tıklım tıklım kitapla dolu odamda yazarım. Bunu da karım, "Hangi Türk yazarının seninki gibi özel odası var? Hâlâ da yakınıyorsun..." diye sıksık başıma vurur. Yazıya başlarım, kapı zili çalınır. Birisi açacak diye bir zaman beklerim. Kimse açmayınca, zil belasından kurtulmak için kalkar kapıyı açarım. Apartman kapıcısı gelir, bakkalın çırağı, manavın çırağı gelir, sucu, sütçü, hizmetçi, dilenci, ayak satıcıları, hayır kurumlarının makbuzla para toplayan gezginci adamları gelir. Onların kapı zilleri ve onlara kapıyı açmalarının arasında zihnimi toparlamaya çalışıp, kaldığım yerden yazmaya uğraşırım. Sonra kahvaltı ederiz. Yine odama çekilirim. Okula gitmedikleri günse iki oğlumun patırtıları başlar, onları türlü yolla barıştırmaya, yatıştırmaya çalışırım. Gazeteci gelir. Cinayet, rezalet, sefalet haberleriyle dolu gazeteleri okuyunca sinirlerim bozulur. Yine yazmaya çalışırım. Sonra tanımadığım bir yada birkaç kişi gelir. Bunlar yardım yada hiç bir zaman ödenmeyecek borç isteyenler olduğu gibi, dertlerini dökmeye, hiç aklımın ermediği işleri danışmaya gelenlerdir. Kendi yazılarımı yayınlatacak yer bulamazken, bu gelenleriçinde romanlarını, piyeslerini, şiir yada hikayelerini okuyanlar, okumam için bırakanlar, bunları bir yerde yayınlatmamı isteyenler vardır. Arada alacaklılarım da gelir elbet... Evdekilerin her biri, kendi havasında bir yere çekip gittiği için, çok zaman öğle yemeğimi kendim hazırlar, tek başıma yerim. Öğleden sonra pek uzaktan şöyle bir tanıdığım yada hiç hatırlayamadığım kişiler gelir. Sanki başka bi şey yapabilirmişim gibi "Galiba çalışıyordunuz" derler, "Sizi işinizden alıkoyduk" diyerek, en azından bir saat oturup laklak ederler. Yine ziller... Yine gelen giden... Akşam olur. Akşam yemeği... Yine patırtı gürültü... Yine gelen giden... Gece yarısından sonra rahattır. Başka yapacak kimse olmadığı için, çayımı kendim yaparım. Karımın sık sık, başka hiç bir Türk yazarının sahip olmadığını başıma kaktığı odama çekilirim. Oooh. Tam çalışma zamanı, saat iki, üç... Allah kahretsin, o zaman da uykum gelir. İşte böyle, arada vakit bulabilirsem, yazı da yazarım.
Nasıl Yazıyormuşum?Kitabı okudu
··
19 görüntüleme
mustafa tamer akder okurunun profil resmi
Birileri kitabı komple buraya geçirecek gibi geldi bana kim ki o acaba. :D
Aysel okurunun profil resmi
Rahat ol bitti zaten. Alıntılar bu kadar :)
mustafa tamer akder okurunun profil resmi
Ben bu sözü tutunamayacağım desem ne dersin. :D
Aysel okurunun profil resmi
Bir şey demeye varmadan yine birine çatarsın zaten :))
mustafa tamer akder okurunun profil resmi
Valla belli olmaz çatabilirim de çatmayabilirim de bu tamamen anlık kararla yapılan bir durum bir kerem. :D
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.