Okumak başka, okuduğunu anlamak başka, okuduğunu anlayıp karşı tarafa bunu aktarabilmek bambaşkadır. :) Bunu yapabildiğin için öncelikle teşekkür ederim.
Muazzez İlmiye Çığ, tablet denilince akla gelen ilk insanlardandır. Cumhuriyet'in en güzel projelerinden biridir kendisi ve bunu layığıyla yerine getirmiştir, daha uzun yaşaması dileğiyle.
Nasıl ki, Avrupa'daki binyılcılar, üstün Aryan ırkçılar, beyaz, mavi gözlü gözlü, sarışın, uzun boylu insanların peşine düşmüş ve işte Avrupa bu ırk ile tüm insanlardan üstündür demiş, o yıllar zaten bunun üzerinde durulduğu üzere Mustafa Kemal'de Hitit ve Sümerliler üzerinden aynısını Türkler için yapmıştır, tabii bilimin ışığında...
Öncelikle bilimin huzurunda Avrupalı bilimadamları Avrupa'nın medeniyetin beşiği olduğunu kanıtlayamadılar, çünkü öyle bir bilgi veya tarihi eser bulunamadı. Beyaz ırkın üstün olduğunu da kanıtlayamadılar, çünkü öyle bir üstünlük yok.
Ülkemizde bu işlere Cumhuriyetin ilk dönemleri çok fazla önem verilmiştir ama günümüzde aynı önem verilmemektedir. Kazılarımızın çoğu yabancıların eline verilmektedir. Bir ülkenin kendi toprağındaki kültür, başkasının insiyatifine bırakılamaz, bırakılmamalı. Bu konuya devletin eğilimi ne kadar azsa, bu işte gelecek görmeyip bu daldan uzaklaşan kişi sayısı da o kadar fazladır.
Mustafa Kemal bu topraklardaki medeniyetin, Batı'dan daha değerli bir kültür mirası olduğunu biliyordu, aynı dönemde onun fikirleriyle örtüşen yerli ve yabancı birçok bilimadı var. Zaten bulunan son kazılar yine burayı, yani Anadoluyu işaret etmektedir.
Uzun mu yazım? :)) Okurların ilgisi çok çekmiyor bu konular, umarım daha fazla kişinin dikkatini çeker. Muazzez İlmiye Çığ'ın değerini hala anlayamadık, muhtemelen ölümünü bekliyoruz.