Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

542 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Teşekkürler Güçlü Kadınlar
“Kurtlarla koşan kadınlar” Bu serüven, bana ,kızkardeşim, annem, yol arkadaşım, sırdaşım, rehberimin tavsiyesiyle aynen şu ruh halindeyken ‘’Sanırım ölüyorum ve yapabileceğim hiçbir şey yok’’ dediğim bir anda.. Onun bana ; evet tekrar başlaman için ölmen gerekiyordu ve öldün, şimdi git kitabı oku! demesiyle başladı ve inanın bana tekrar tekrar okunacak bir eser. Bu bir inceleme değil sevgili 1000 kitap dostları bu yazı yazarına bir teşekkür dolasıyla O’nun son sözlerini taşımak zorunda! Eser 16 bölümden oluşan öyküleri içeriyor. Bu öykülerden yola çıkarak kadınların içsel yolculuğunu tamamlayacağı ve orada gezineceği kendini arayacağı, kaybedeceği tekrar tekrar öleceği, hayat bulacağı, bulduklarını, kazıdıklarını işleyeceği eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor sizi evden alıp tekrar vahşi evinize bırakıyor. “
Clarissa P. Estes
Clarissa P. Estes
Üç yıl sonra... Birçok okur takdirlerini dile getirmek, Kurtlarla Koşan Kadınlar'ı çalışmakta olan okuma gruplarının haberlerini paylaşmak ve gelecekteki çalışmalar için kutsamalar ve araştırmalar göndermek için yazdı. Onlar bu kitabı dikkatle ve yakından ve bir kereden fazla okudular. Hepsinden önemlisi, çalışmamın tinsel köklerinin, kitabın alt metninde sessizce dile getirilmiş olsa da, bu kadar çok okur için bu kadar açık olması karşısında tatlı bir şaşkınlık duydum. Okurların tarzımıza bahşettiği kutsamalar, nazik sözleri, düşünceli içgörüleri, büyük ve gönülden cömertlikleri, el yapımı güzel armağanları ve günlük ibadetlerinde çalışmalarımın, ailemin, benim ve sevdiklerimin esenliğini dileyerek sergiledikleri destekleyici ve koruyucu jestler için en sıcak minnattarlığımı sunarım. Bütün bu jestler yüreğimde değerli bir yer edindi. Burada okurların üzerinde durduğu konuların bir kısmını yorumlamaya çalışacağım. Birçoğu, Kurtlarla Koşan Kadınlar’ı yazım serüveninin nasıl başladığını sormuş. “Yazma, yazma başlamadan uzun süre önce başladı” sıra dışı ve hayalci aileye doğmuş olmakla başladı. On yıllarca yürek paralayıcı güzelliklerle dolmakla ve kültürel, toplumsal ve diğer türden fırtınalarlada çok fazla kaybolmuş umut görmekle başladı. Hem haşin hem de sevgi dolu aşkların ve hayatların sonucu olarak başladı. “Yazma, yazma başlamadan uzun süre önce başladı.” Bunu güvenle söyleyebilirim. Gerçek, yani fiziksel yazım süreci ise 1971’ de, temelleri tinsel köklerimizin şarkı dilinde bulunan özel bir çalışma yazmak üzere büyüklerimden kutsama isteyip aldıktan sonra evime dönmek için çölde yaptığım hac yolculuğunun ardından başladı. Hepsine o zaman birçok doğrultuda sözler vermiştim ve bu sözler bütün bu yıllar boyunca harfi harfine korundu... bunların en önemlisi de şudur; “ BİZİ VE ÇEKTİKLERİMİZİ UNUTMA” Kurtlarla Koşan Kadınalar içsel hayat üzerine 100 masalı kapsayan beş bölümlük bir dizinin ilk kısmıdır. Çalışmanın tam 2200 sayfasının yazılması neredeyse 20 yıldan uzun sürmüştür. Çalışma özünde bütünsel içgüdüsel doğayı hastalıklı halinden kurtarmaya ve onun doğal dünyayla ruh dolu ve temel psişik bağlarını göstermeye çalışmaktadır. Bütün çalışmalarım boyunca kendini gösteren temel önerme tüm insanların yetenekli olarak doğduklarını iddia eder. Üsluba dair; Bu çalışma, bilinçli olarak, psikanaliz eğitimim sayesinde sahip olduğum akademik üslup ile etnik kökenlerim ( göçmen, çalışan alt sınıf) yansıtan sağaltıcı geleneklerin ve sıkı çalışmaların üslubunun eşit oranlarda harmanlanmasıyla yazılmıştır. İçinde yetiştiğim miras, işimin ritmini belirlediği gibi beni her şeyden önce bir ‘una poeta’ (kadın şair) olarak şekillendirmiştir. Hem psikolojik hem de tinsel bir belgeyi temsil ettiğinden, çeşitli kitabevleri kitabı aynı anda birkaç bölüme koydular: Psikoloji, Şiir, Kadın Araştırmaları ve Dinsel Çalışmalar. Kimi onun kategorilere sığmadığını ya da kendi başına yeni bir kategori yarattığını söyledi. Böyle olup olmadığını bilmiyorum, ama kökeninde bir sanat yapıtı olduğu kadar tin üzerine psikolojik bir çalışma olmasını da umdum. OKURA NOT: Kitap bireyleşmeyle ilgili bilinçli çalışmaları desteklemeye gayret eder. Kitaba, yirmi kadar bölüm halinde yazılmış düşündürücü bir çalışma olarak yaklaşılırsa daha iyi olur. Her bölüm kendi başına okunabilir. Aldığımız mektupların yüzde doksan dokuzu okurun çalışmayı sadece kendi kendine değil, ama sevdikleriyle karşılıklı olarak da okuduğunu göstermektedir. Anne kıza, torun büyükanneye, sevgili sevgiliye olduğu gibi, haftalık ya da aylık okuma gruplarında da okunmaktadır. Çalışma bir haftalık ya da aylık zaman içinde okunamayacağından, üzerinde çalışılması daha uygundur. Kitap her bir okurun kişisel hayatının burada önerilenlerin karşısında tartılmasına, lehine ya da aleyhinde bir karar verilmesine, ötesine geçilmesine, derinleştirilmesine, ona geri dönülmesine ve süregiden bir olgunlaşma sürecinden bakılmasına dönük bir çağrı yapmaktadır. Okumaya zaman ayırın. Bu çalışma, yavaş yavaş ve uzun bir zaman diliminde yazıldı. Yazdım, çıktım gittim, üzerinde düşündüm, geri döndüm ve biraz daha yazdım, çıkıp gittim, biraz daha düşündüm ve geri döndüm ve biraz daha yazdım. Çoğu kişi bu çalışmayı yazıldığı şekilde okudu. Bir parça okuyup dışarı çıktılar, üstünde düşündüler, sonra tekrar geri geldiler. Bir uyarı... Bireysel olgunlaşma meselesi bir görenek işidir. Belirli bir sırayla “şunu yap, sonra bunu” denemez. Her bireyin süreci biriciktir ve bu “on kolay adımı at, sonra her şey yoluna girecek” şeklinde kodlanamaz. Bu türden işler kolay değildir ve dahası herkese göre de değildir. Bir şifacı, analist, terapist ya da danışman arıyorsanız, öncelleri sağlam olan, yapabiliriz diye ortaya çıktıkları şeyleri nasıl yapacaklarını gerçekten bilen bir disiplinden geldiklerinden emin olun. Güvendiğiniz dostlarınızdan, akrabalarınızdan, iş arkadaşlarınızdan öneri alın. Hangi öğretmeni seçerseniz seçin, ama gerek yöntemler bakımından gerekse ahlaki açıdan uygun bir şekilde eğitim gördüğünden emin olun..”” Bu çalışmayı okumak, içselleştirmek, yaralarımı görmek, onlarla yüzleşmek, hatalarımı görmek onların tozunu almak, evden çıkıp tüm kayıplarımı tek tek yoklamak “eve dönüp” tekrar bakmak, yazmak..yazmak..tekrar yazmak.. Hayat/ölüm/ hayat Evet gerçekten bu doğrultudan bakmayı ve devam etmeyi öğretti ve öğrenmeye devam edeceğim artık bende Estes gibi; “ Kadınların yaşlarını yıllarla değil de, savaştan kalmış yara izleriyle saymaları da iyi bir fikirdir. İnsanlar kimi zaman bana “ kaç yaşındasın?” diye sorarlar. “ on yedi savaş yarası yaşındayım.” derim. Bu cevabım genellikle onları ürkütmez, tersine, uyum göstererek neşeli bir edayla kendi savaş yarası yaşlarını saymaya başlarlar” Bende saymaya başladım savaş yaralarımı ama bu sabır ve güç gerektiren bir süreç. Dilerim bütün kadınlar buluşur bu muazzam eserle, öykülerle ve dilerim
Clarissa P. Estes
Clarissa P. Estes
daha uzun süre toplar öykülerini onları kutsar ve bize ulaştırır
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,7bin okunma
··
929 görüntüleme
Şelale okurunun profil resmi
Sizin önerinizle aldım henüz okumadim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.