Erkek için, cinselliği ya da erotizmi kozmik bir ilke olarak temsil eden mutlak, kadınla ilişkiden ibaret hale gelir. Kadın için ise söz konusu alanın cinsiyetler arasındaki bir ilişki olarak sahip olduğu görelilik; mutlağa, doğasının özerk varlığına dönüşür. Bir yandan, bu örüntünün nihai sonucu, sıkça doğrulandığı üzere, bir kadının tam anlamıyla teslimiyetinin bile onun ruhunun nihai kaynağını açığa çıkarmadığına ilişkin bir duygudur. Çünkü kadın salt erkekle olan ilişkisinde değil, doğası gereği cinseldir. Adeta kendine hakimiyete ve mustakil tamlığa ilişkin gizli bir anlayışı var gibidir. Kendisini tamamıyla sunduğundan, bunu değiş tokuşa dahil ettiği doğrudur. Ne var ki, burada bile, bu gizli benlik öteki kişi için ulaşılabilir hale gelmez. Aksine o erkeğe ait hale gelmiş olsa bile, hâlâ kendi öz zemininde köklü ve ulşılmaz olarak kalır.