Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Elinde düşünmek ve anlamak için sadece çocukluk ve ergenlik anıları olan, hayatının son on yılını neredeyse kımıldayamaz bir şekilde yatağa bağımlı geçiren ve henüz yirmi sekiz yaşında bu dünyadan göçüp giden Romanyalı bir dehanın ACİLEN yazmak zorunda olduğu roman” diye bir giriş, daha doğrusu kıymetli çevirmen Sayın Suat Kemal Angı’nın notu ile başlayan bir kitap, ister istemez sizi anında içine çekmeye yetiyor. Kitabı okurken içeriğin dışında, kendimle çeliştiğim bir husus hep beynimde çınladı: “Son on yılını yatağa mahkum geçirip yirmi sekizinde ölmese kim bilir daha ne şaheserler yaratırdı!” diyen yarıma, diğer yarım dengeli ve ölçülü bir şekilde “Tüm o kötü yılları yaşamış ki acılı iç dünyasının dışa vurumu bu denli etkileyici olmuş” diye karşılık veriyordu. Tıpkı somut ve nesnel olan vücudunun, kendisine gösterdiği ihanete karşılık diğer tüm nesneleri de sıradanlaştırarak, bunların hayatını sarmalamasını reddetmesi miydi acaba bu içsel cümleleri yazdıran? Yoksa bizim bildiğimizi sandığımız gerçek hayat ile rüyanın ayrımını, kendisi “gerçek gerçek değil, rüya gerçek” fikri ile asıl “gerçeğin” ayırdına varabilmeyi başarması mı? Diyor ki; “Bir sonraki rüyamı görene kadar bu hayatı yaşayacağım. Mevcut anıların ve acıların ağırlığı üzerime çöküyor ve ben onlara direnmek istiyorum, onların asla uyanamayacağım uykularına dalmak istemiyorum.” Bu yüzden kendisini iki kişiliğe bölüyor; biri dış dünyayı keşfe saldığı kişilik, diğeri odasına hapsolmuş kişilik. Biri duyusal algının erotizmine kapılmış kişilik, diğeri ise gerçek dünyanın gerçekdışılığını duyumsayan anlatıcı kişilik. Aslında upuzun bir yorum yazasım var, ama beynimde Blecher’ın cümlesi dolanıyor: “Ruhun belli derinliklerinde sıradan sözcüklerin hükmü yoktur.” Bu kadar muhteşem bir kitabı, yanlışlıkla sarf edeceğim değersiz sözcüklerle sıradanlaştırmaktan korkuyorum. Diyor ki; “Aniden, kafamın sanki kafatasımın içine tıkıldığını ve orada tutsak tutulduğunu hissettim. Acı bir esaret.” Ben de kitabı bitirdiğim an bunu hissetmeye başladım. Siz de bu müthiş eseri okusanız da bu kitabın dilinde bol bol sohbet etsek ve kafamızın kafatasındaki esaretinden birbirimizi kurtarsak... Sevgiyle...
Acil Gerçekdışılıkta Maceralar
Acil Gerçekdışılıkta MaceralarMax Blecher · Jaguar Kitap · 2018213 okunma
··
139 görüntüleme
Hülya Açılan okurunun profil resmi
o esareti hissedememek ne mümkün.. öyle etkilenmiştim ki.. prospero kitaplığı zaten sağlam eserlerle devam ediyor. 5. kitap da raflarda yerini aldı yaşasın!:)
1 önceki yanıtı göster
AyşenErdal okurunun profil resmi
Çıkar çıkmaz aldım ben de Bayan Caliban’ı. Ama sırayla gidiyorum ve sıradaki Cam Arılar. Ernst Jünger merak ettiğim bir yazardı, hatta Çelik Fırtınalarında kitabını da edindim. Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. ☺️
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.