Dost ve dostluk dediğimiz, çokluk ruhlarımızın beraber olmasını sağlayan bir rastlantı ya da zorunlulukla edindiğimiz ilintiler, yakınlıklardır.
Sayfa 26
Gerçek dostluğun ne olduğunu bilirim; bildiğim için de dostumu kendime çekmekten çok, kendimi ona veririm.
Ona iyilik etmeyi onun bana iyilik etmesinden daha çok istemekle kalmam; kendine her edeceği iyiliğin bana da iyilik olmasını isterim. Bana en büyük iyiliği kendine iyilik ettiği zaman etmiş olur.
Sayfa 28
Yalnız yaşamanın bir tek amacı vardır sanıyorum; o da daha başıboş, daha rahat yaşamak.
Sayfa 31
Niçin başka güneş başka toprak ararsın?
Yurdundan kaçmakla kendinden kaçar mısın?
Horatius
Sayfa 32
İnsan önce içindeki sıkıntıyı dağıtmazsa yer değiştirmek daha fazla bunaltır onu: Nasıl ki yerine oturmuş yükler daha az engel olur geminin gidişine. Bir hastaya iyilikten çok kötülük edersiniz yerini değiştirmekle. Hastalığı azdırırsınız kımıldatmakla, nasıl ki kazıklar daha derine gidip sağlamlaşır sarsıp sallamakla. Onun için kalabalıktan kaçmak yetmez, bir yerden başka bir yere gitmekle iş bitmez: İçimizde ki kalabalık hallerimizden kurtulmamız, kendimizi kendimizden koparmamız gerek.
Sayfa 32
Vah, vah! Nasıl olur da insan bir şeyi Kendinden daha çok sevmeğe kalkar?
Terentius
Sayfa 35
Yaptığı iyiliği başkaları duysun diye, kendisine daha fazla değer verilsin diye yapan, doğruluğu dillerde dolaşmak şartıyla doğru olan adamdan pek hayır gelmez.
Sayfa 45
Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder; çünkü, her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır.
Sayfa 55
Yaşıyor ama bilmiyor yaşadığını.
Ovidius
Sayfa 59
“Talih ne kadar güler yüz gösterirse göstersin, ömürlerinin son günü geçmeden insanlar mutlu saymamalı kendilerini; çünkü insan hayatı kararsız, değişkendir; ufacık bir eylem yüzünden bir halden bambaşka bir hale geçiverir.”
Sayfa 65
Kendimizi erkenden bilmeye başlamazsak, nasıl baş ederiz bunca dertler, bunca kötülüklerle?
Sayfa 75
Vicdan içimize korku saldığı gibi, suçsuzsak rahatlık ve güven verir bize. Ben kendimden söyleyebilirim ki türlü kötü durumlarda, içimden geçeni, niyetlerimin temizliğini gizlice kendim bildiğim, düşündüğüm için daha korkusuz adımlarla yürümüşümdür.
Sayfa 78
Bütün çabam kimseye muhtaç olmadan yaşamak.
Sayfa 82
Vermede nasıl bir üstün olma niteliği varsa, almada da bir boyun eğme niteliği vardır.
Sayfa 83
Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim.
Sayfa 90
İnsan kötü şeyleri, bilmediği, beceremediği için değil, canı istemediği için yapmamalı.
Sayfa 95
Kötülük etmeyi istememek başka, bilmemek başkadır.
Seneca
Sayfa 95
Her an sendeleyip düşebilirim. Gözlerim bir şöyle görüyor, bir böyle. Açken başka adamım sanki, yemekten sonra başka. Keyfim yerindeyse, hava da güzelse kötü kişi değilim:
Ama bir nasır canımı yakmayagörsün, asık suratlı, aksi, yanına yaklaşılmaz bir adam olurum. Aynı atın yürüyüşü bir rahat gelir bana, bir rahatsız; aynı yolu bir uzun bulurum, bir kısa; aynı biçim bir hoşuma gider, bir zıddıma. Bir gün her işe yatkınım, bir başka gün hiçbir şey gelmez elimden.
Bugün sevindiğim şeye yarın üzülebilirim. İçimde durmadan değişen, ele avuca sığmayan bir sürü duygu. Kara kara düşünceler, derken bir öfke; ağlamaklı bir haldeyken, birdenbire taşkın bir sevinç. Kitapları karıştırırken bakarım, dün içinde türlü güzellikler bulduğum, okudukça coştuğum bir yer bugün bir şey demez olmuş bana: Eviririm, çeviririm, orasını burasını okurum, nafile: O sayfalar boşalmış, yabancılaşmıştır artık benim için.
Sayfa 102
İnsanın sağlığı ve düşüncesi yerinde değilse, hazdan, mutluluktan da bir şey anlamaz.
Sayfa 105
Bizi mutlu eden, bir şeyin sahibi olmak değil, tadına varmaktır.
Sayfa 106
Hayat kendiliğinden ne iyi, ne kötüdür: ona iyiliği, kötülüğü katan sizsiniz.
Sayfa 111
Hayatın değeri uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır:
Öyle uzun yaşamışlar var ki, pek az yaşamışlardır. Şunu anlamakta geç kalmayın: Doya doya yaşamak yılların çokluğuna değil, sizin gücünüze bağlıdır.
Sayfa 113
İnsanların ve her şeyin yüzünden maskeyi çıkarıp atmalıyız.
Sayfa 115
Paranın saklanılması kazanılmasından daha zahmetli bir iştir.
Sayfa 121
Herkesin gözü dışardadır; ben gözümü içime çevirir, içime diker, içimde gezdiririm. Herkes önüne bakar, ben içime bakarım: Benim işim gücüm kendimledir. Hep kendimi seyreder, kendimi yoklar, kendimi tadarım. Herkes kendinden başka şeylerin peşindedir; hep kendinin ötesine gitmek sevdasındadır. Bense kendi içimde yuvarlanıp gidiyorum.
Sayfa 131
Tehlikelerden kaçınmakta aşırı telaşa düşmek kendimizi tehlikenin kucağına atmanın en kestirme yoludur.
Sayfa 138
Oysa ki insan sevincini büyülterek anlatmalı, üzüntülerini kısaltarak.
Sayfa 142
Gerçekten alışkanlık pek yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar; başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçakgönüllüdür; ama, zamanla, oraya yerleşip kökleşti mi, öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez...
Sayfa 143
Kendimiz sandığımızdan çok daha zenginiz; ama bizi ordan burdan alarak, dilenerek yaşamaya alıştırmışlar: kendimizden çok başkalarından faydalanmaya zorlamışlar bizi.
Sayfa 144
İnsanın zihnine dolduracağımız ilk sözler onun ahlakını ve ruhunu yoğuracak, ona kendini tanımasını, iyi yaşamasını ve iyi ölmesini öğretecek olan sözler olmalıdır.
Sayfa 146
Zafer zafer değildir, yenilen düşman yenilgiyi kabul etmedikçe.
Claudianus
Sayfa 149
Hiçbir şeyde aşırı gitme yok.
Sayfa 156
Kendine dost olan bilin ki herkese de dosttur.
Seneca
Sayfa 159
Ve susmada bile sözler, yalvarmalar vardır.
Tasso
Sayfa 165
Hasta iken beni üzen şey canımın istediğini yapmamak değil, canımın bir şey istemez oluşudur. Keşke bir şey istese de yapsam: Hekimler zor durdurur beni. Sağken bütün kaygım da umutlu, istekli olmaktır. Uyuşuk, isteksiz olmak ne acıklı bir şeydir.
Sayfa 180
Gitmiyoruz, götürülüyoruz: Suyun akıntılı veya durgun oluşuna göre kimi ağır ağır, kimi hızla akıp giden şeyler gibi.
Sayfa 193
İnsanın en kötü hali kendini bilmez ve yönetmez olduğu zamandır.
Sayfa 197
Hiç kimseye fazla sevgiyle bağlanmak, bir uşak gibi sadık olmak istemem. Çünkü insanı ihanete alet etmeye kalkarlar. Kendine ihanet eden efendisine haydi haydi ihanet eder.
Sayfa 199
Dünyada insana insan kadar kötülük edebilecek hiçbir hayvan olmadığını anlamıştı.
Sayfa 221
Kitaplar ömür boyu yanı başımda, her yerde elimin altındadır. Kitaplar yaşlılığımda ve yalnızlığımda avuturlar beni. Sıkıntılı bir avareliğin baskısından kurtarır, hoşlanmadığım kişilerin havasından dilediğim zaman ayırıverirler beni. Fazla ağır basmadıkları, gücümü aşmadıkları zaman acılarımı törpülerler. Rahatımı kaçıran bir saplantıyı başımdan atmak için kitaplara başvurmaktan iyisi yoktur; hemen beni kendilerine çeker, içimdekinden uzaklaştırırlar. Öyleyken, onları yalnız daha gerçek, daha canlı, daha doğal rahatlıklar bulamadığım zaman aramama hiç de kızmaz, her zaman aynı yüzle karşılarlar beni.
Sayfa 223
Kitaplarımın dilediğim zaman bana sevinç verecekleri, yaşamama destek olacakları düşüncesi anlatabileceğimden daha büyük bir rahatlık verir bana. İnsan hayatı denen bu yolculukta benim bulduğum en iyi nevale kitaplardır ve ondan yoksun anlayışta insanlara çok acırım.
Sayfa 224
Kedimle oynadığım zaman, kim bilir, belki benim onunla oyalandığımdan çok o benimle oyalanıyor.
Sayfa 226
Nasıl tarımda, bir şeyi dikmeden önce ve dikerken bile yapılan işler belli ve kolay, ama dikilen yaşamaya başlayınca onu yetiştirmenin bir sürü yolları ve zorluğu varsa, insanları dikmede de fazla bir ustalık yoktur, ama doğduktan sonra onları büyütme ve beslemede, kaygılar, korkularla dolu değişik bir sürü bakım yollarına başvurulur.
Sayfa 241
Kiminin içtendir mutluluğu, kiminin dıştan.
Sayfa 245
Dünyada insanlığını bilmekten, insanca yaşamaktan da ha güzel, daha doğru bir iş yoktur. Bilimlerin en çetini de bu hayatı iyi yaşamasını bilmektir.
Sayfa 257
En iyisi gençlerde öğrenme hevesini ve sevgisini uyandırmaktır, yoksa kitap yüklü birer eşek yaparız onları, kırbaç zoruyla bilim dolu bir çanta taşıtıyorlar onlara; oysa bilimi evimizde saklamak yetmez, evlenmek gerek onunla.
Sayfa 260
Aldatmaya ve aldanmaya en elverişli şeyler bilmediğimiz şeylerdir. Bir defa, görülmedik şeylere insan nedense kolay inanır; sonra da, üzerlerinde konuşmaya, düşünmeye alışık olmadığımız için, bunlara kolay kolay karşı da koyamayız.
Sayfa 261
Bir eylemi yararlı olduğu için dürüst ve güzel saymak yanlıştır; herkesi o eyleme zorlamak, yararlı diye herkes için şerefli olacağı sonucuna varmak doğru değildir.
Sayfa 270
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu