" İnsanlığın yok edemeyeceği tek mikrop bu sanırım. Şiddet ve savaş. Belki tüm dünyaya uzaydan kocaman hoparlörlerle Mozart dinletsek, insanları sakinleştirip şiddetin önüne geçebiliriz.
"Evet," dedim. "Bu harika bir fikir. Gerçi ses uzayda ilerlemiyor. O yüzden hoparlörleri uzayın tam sınırına ama atmosferin içine yerleştirmemiz gerekecek. Uzayın sınırı da yanılmıyorsam yerde 100 kilometre yukarıya tekabül ediyor."
"Fikrimi çalma," dedi gülümseyerek.
"Senin fikrin, tüm dünyaya ses verecek bir tek kocaman hoparlör. Benimki daha alçak yörüngede, belli bölgelere ses verecek birçok hoparlör fikri. Mesela Yunanistan'la aramızda küçük bir ada veya jetlerin dalaşı yüzünden gerginlik mi çıktı. Hemen bu hoparlörlerden birini havalandıracaksın. İki ülkeden duyulabilecek şekilde Mozart çalacak. Yarım saate kalmaz herkes gevşer,rahatlar."
Didem, "ya bu benim fikrimdi," diye çıkıştı. Ama gülüyorduk.