Anlıyor muydu, acaba anlamış mıydı? Herkes
ayrıcalıklıydı. Zaten sadece ayrıcalıklılar vardı. Öbürlerini de bir gün mahkûm edeceklerdi. Kendisi de, o da mahkûm edilecekti. Cinayetle suçlanıp annesinin cenazesinde ağlamadı diye idam edilse ne olurdu ki? Salamano'nun köpeği de karısı kadar değerliydi. Robot gibi davranan ufak tefek kadın da Masson'un evlendiği Parisli
kadın kadar ya da onunla evlenmemi isteyen Marie kadar suçluydu. Raymond ondan daha iyi bir insan olan Céleste kadar dostum olmuş, olmamış ne önemi vardı? Marie bugün dudaklarını yeni bir Meursault'ya verse ne
olurdu? Anlıyor muydu, bu mahkûmu...