Postkolonyal Afrika edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri olan Ngūgī Wa Thiong'o Afrika kıtasına yerleşen Avrupa dillerinin sömürgeci işlevini eleştirmiş, ekonomik ve siyasi sömürünün zihinsel sömürüden sonra geldiğine inanmış.Avrupa dillerinde yazılan Afrika edebiyatını "küçük burjuva edebiyatı" olarak nitelemiş.1978 yılından itibaren kurmaca metinlerini ana dili Gikuyuca yazmaya özen göstermiş.
Aradaki Nehir, beyaz adamın sömürüsü altında kendi değerlerini ve bağımsızlığını korumak isteyen Makuyu, Kameno halkının hikâyesini anlatıyor.
Ana karakterimiz Waiyaki Hıristiyanlaştırılmış Makuyu halkı ve geleneklerine bağlı Kameno halkının bir arada olması gerektiğini, beyaz adamla mücadelenin eğitimle (beyaz adamın eğitimi de olsa) mümkün olduğunu savunur.
Farklı bir kültüre ait, farklı bir okumaydı.