"Duvarda gezinen bir şeyler var...
Hayır, birisi var... "
Amerikalı feminist yazar Charlotte Perkins Gilman'nın doğum sonrasında yaşadığı zihin bulanıklığını ele aldığı novella formunda bir kitaptır.Yazar bu hikayeyi ele alırken evliliğindeki ruhsal bunalımlardan esinlenmiş. Kitap toplamda dört öyküden oluşuyor.
Ben Cadıyken, Büyük Morsalkım, Sallanan Sandalye ve aynı zamanda kitaba da adını veren Sarı Duvar Kağıdı. Hepsi birbirinden gizemli ve ürkütücü. Okuduğunuzda deliliğin uç noktaları gibi gelecek. Kısmen öyle yoksa öyle çok korkacağınız gibi değil aslında.
Burada daha çok insan zihninin ne denli kırılgan olduğunu okuyorsunuz. Bunun yanında insanların asıl sevdikleri tarafından yok edilebileceğini bir kez daha görüyorsunuz. Aslında bizi var eden biz olmamızı sağlayan, bizi bir diğerinden ayıran ve bizi eşsiz yapan duygularımızdan söz etmiş. İşte bu duygular bize her şeye dayanma gücü verir. Bu eşsiz duygularımız böyle iken diğer tarafta aksi yönde etki gösterip aynı zamanda bizi felakete de götürebilir. Her bir öyküyü okurken zihnimizde bunlar geziniyor. Bir çeşit depresyon hallerinin anlatımı gibi. Duyarsızlık, kadınların ciddiye alınmamasının, asıl anlatmak istediklerinin anlaşılmaması kendi anlamak istedikleri gibi çarpıtılması üzerine bir kitap. Karanlık kitaplık serisinden olan kitabın tümünü tamamlama düşüncesindeyim. Türü severlerin beğeneceğini düşünüyorum