Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

445 syf.
10/10 puan verdi
Foucault, Anglo-sakson coğrafyada haz edilmeyen bir isim. Akademik camianın ve özellikle İngilizce literatürün açı ara en fazla referans olarak gösterilen ismi olsa da; sevmeyeni de bir o kadar çoktur. Nihayetinde o olanı anlatırken; bahsettiğimiz bazı kişiler de onu olanı anlatmak dışında bir şey yapmadığı üzerine suçlamaktadır. Oysa bir tarihçi ve filozof olarak bunun aksini yapması doğru muydu? Hapishanelerin ve kapatılmaların: suç, suçlu, ceza ve beden ilişkisi üzerine batı hukukunun arkeolojisini yapan Foucault, zamanla değişen zihniyetin ve tikel bilgilere ve söylemlere sahip iktidarların bilme istenci üzerinden neleri amaçladığını; fakat buna rağmen nerelerde beceriksiz olduğunu gösteriyor. Durumların temsili üzerinden devinen bir çarkın gerektiğinde suça nasıl ortak olduğunu ve bireyler ve kalabalıklar üzerinde bilme, takip etme ve kuşatma amacının nasıl geliştiğini anlatıyor. Dipnotlara kadar neredeyse kusursuz bulduğum kitap, Foucault hayranlığımı oldukça perçinledi.
Hapishanenin Doğuşu
Hapishanenin DoğuşuMichel Foucault · İmge Kitabevi Yayınları · 20131,130 okunma
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.