Kısacası, hastalıklar süregelen evrimi temsili ediyor, mikroplar doğal seçilim yoluyla yeni ev sahiplerine ve taşıyıcılara uyum sağlıyor.
Ama ineklerin vücutlarıyla karşılaştırıldığında bizim vücudumuzun bağışılık sistemleri, bitler dışkılar, kimyalar açısından farklılık gösteriyor.
Bir mikrop bu yeni yaşam ortamında yeni yaşama ve üreme tazları geliştirmek zorunda. Doktorlar ya da veterinerler mikropların gerçekten de bu yeni tarzları geliştirdiğine bazı hastalık durumalarında tanık oldular
Avustralya tavşanlarının yakalandığı miksomatosis hastalığı sırasında olup bitenler ayrıntıyla biliyoruz
Brezilya tavşanları yaban bir türüne ait olan miksovirüsün , Avrupanın olan bir türü olan. Evcil tavşanlara arasında öldürücü bir salgın hastalığa yol açtığı gözlendi. Bunun üzerine virüs 1950 de kasıtlı olarak Avustralya ya sokuldu, amaç kıtaya 19.yüzyılda düşüncesizce sokulmuş olan Avrupa tavşanı belasının kökünü kurutmaktı.Birinci yıl miksovirüs, hastalığa yakalanan tavşanlarda % 99,8 gibi ( Avusturya çiftçileri açısından) memnuniyeti verici bir ölüm oranına yol açtı. İkinci yıl çiftçilerin hiç de hoşuna gitmeyecek bir ölüm oranı % 90 a sonunda % 25 e düştü , böylece Avusturya daki tavşanların kökünü kazıma umutları suya düştü .....