En doğru bir kararla "Latin" sıfatıyla vasıflandırı
lan bu eğitimin birinci tehlikesi asıl bir pedagojik
hata üzerine kurulmuş olmasıdır. Bu hata, kitapları
ezberlemenin zekayı geliştirdiğini sanmaktır. Bu dü
şünce ile mümkün olduğu kadar çok ezberletmeye
gayret olunmaktadır. İlk okuldan doktoraya ve hatta
öğretmenliğe kabul sınavına kadar, genç adam kendi
yargılamasını işletmeksizin ve kişisel girişimini kullanmaksızın
kitapların yazdıklarını yutmaktan başka
bir şey yapmaz. Onun için öğrenim-eğitim- ezberden
okumak ve söz dinlemekten ibaret sayılır.
Eski bir Milli Eğitim Bakanı olan Jules Simon
şöyle diyor:
"Dersleri öğrenmek, bir grameri ezberden bilmek,
onları iyi tekrar etmek, iyi taklit etmek, işte öğretmenin
her türlü hatadan uzak bulunduğu hakkında bir inanç
itirafı olan, bizi azaltmaktan ve güçsüz bırakmaktan
başka bir şeye dayanmayan gülünç bir eğitim."
İşçi artık işçi kalmak, köylü artık köylü olarak
kalmak istemiyor ve burjuva, çocukları için devlet
kapısında maaşlı memurluklardan başka bir şey aramıyor.
Mektep, gençleri hayatlarını kazanmaya hazırlayacağı
yerde, onları başarıya ulaşmak için en ufak
bir kişisel gayrete lüzum olmayan devlet memurluklarına
hazırlıyor.