"Ebeveynlerimizin salt varoluşları sayesinde, bize sürekli nasıl zorbalık ettiklerini ve her yaptıklarıyla bizi nasıl mahvettiklerini, bizim de aynen onlara zorbalık edip salt varoluşumuzla mahvettiğimizi düşünürken Ülgün'ün sayısız barlarından birine girdim ve kendime bir duble viski söyledim." syf 42 Andrej Nikolaidis Oğul kitabında ne anlatıyor derseniz, her şey yukarıdaki cümlelerde saklı derim.Derdimiz ne anlattığıysa elbet...Nasıl anlattığına gelince...Kıyamet'le tanıdığım, sevdiğim bir yazar olan Andrej Nikolaidis, Oğul'da çok daha açık bir anlatımı seçmiş.Ama Kıyamet kadar kaotik bir dünya kurmuş yine. Kosova'dan göç etmiş bir grup cüzzamlı mülteci, kızlarını pazarlayan eski bir sığınmacı, müzik kariyerini bırakarak huzuru İslâm'da arayan bir piyanist, Hıristiyan bir vaiz, çocukluk travmaları ile savaşan eski bir arkadaş ve babayla hesaplaşmasını bitirememiş bir oğul olan anlatıcımız bir araya geliyor bu kısacık romanda. Daha neler neler var kitapta, yamyamlar, gazetelerin üçüncü sayfa haberleri, pornografiye farklı bir bakış... Diyor ki kahramanımız:"Mastürbasyona hazırım diye düşündüm. Sonuçta, mastürbasyon Kartezyen görüşe bakılırsa, öznenin temel sonucudur.Ekrandaki resme baktım:silikonlu bir Koreli, sünnetli bir siyahın önünde, dizlerinin üstünde duruyor.Çok kültürlülükten söz etsinler hele.Siyaseten doğruluğa sadece pornografide göz yumulabilir diye düşündüm-gerçek yer burası.Zaten siyaseten doğruluk, doğruluğun pornografisi değil de nedir?" syf 24 Anderj Nikolaidis Karadağ'ın önde gelen yazarlarından biriymiş.Demokratikleşme sürecine büyük katkıları olan bir gazeteciymiş ayrıca.2011'de Oğul romanıyla Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü'nü kazanmış. Okuyun derim.

OğulAndrej Nikolaidis · Aylak Kitabevi · 201618 okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.