İçindeki boşluğu ( köyüne ve yakınlarına duyduğu özlem belki de) etrafındaki kapitalist düzenin metaları ile doldurmaya çalışan Kumru'nun hikâyesi, aynı zamanda köyden kente göç hikâyesidir.
Küçücük, fakat herkesi etkisi altına alabilecek kadar güzel olan Kumru hakkında karar verebilmek oldukça zor oldu benim için.Buzdolabına aşık olacak kadar safken, gördüğü her şeye sahip olmak isteyecek kadar da hırslı bir karakter Kumru.Sanki yaşadığı dünyaya ait değil.Yaşıyor ama yaşananların seyircisi sadece.Çok akıcı, sade bir dille yazılmış olan Kumru ile Kumru'yu uzun zaman unutamayacağım kesin.Unutamayacak oluşum çok mu sevdiğim anlamına geliyor? Bunu açıkçası bilemiyorum.Kafam karıştı bu kitapta.