Ben ne güzel bi kitap okumuşum ya hû!..
Esad Coşan Hocam (radıyallahu anh, rahmetullahi aleyh), sesini radyolardan duya duya aşina olduğum, dinlemekten de pek hoşnutluk duyduğum muhterem insan. Tek bi alıntısına vurulup bu kitabı okumalıyım diye harekete geçtiğimde en ufak pişmanlık hissettirmedi. Gerektiğinde sakin, gerektiğinde celâlli, tam ashab-ı kiram usûlünce...
"Bir hayata ancak sadelik yakışır". Dünya hayatı görkeme değecek kıymette bi hayat değil. Hele ondan bahsederken şatafatlı cümleler kurmaya, beylik laflar etmeye hiç mi hiç gerek yok diye düşününlerdenim. Elbet büyük insanların büyük sözleri olur ama bu her kelâmı süslemeleri anlamına da gelmez. Lafı bu kitaptaki üslubun sadeliğine getirmeye çalışıyorum.
Kalınca bir kitap, hatrı sayılır bir zât benim için kitabı makûl bi vakte erteleme sebeplerinden olsa da bu kitaba başladığımda beni zorlayacak bi yazı diline rastlamadım. Aksine Hocam tüm vakitleri kapsayan hususları, aynı sohbetlerindeki tadı vererek kaleme almış. Ben de günlük ihtiyacım olan dozu alarak kitabı bitirdim. Daha sonra nasip olur da bi daha okurum inşaallah diyerek kitaplığıma kaldırdım. Şimdilik alıntılarla özlem gideriyorum...
Okuduğum vakit de bu hislere bürünmüştüm lâkin yazacak cesareti kendimde bulamamıştım. Şimdi ne cüretle yazdım, bilmiyorum. Ama alıntıları tekrar okudukça eski bi dostumla karşılaşmış gibi olduğum bu kitaba olan muhabbetimi dile getirmemiş olmam da ayrı bi densizlik olmuş diye düşündüm. Ya da belki cümleleri ancak toparlayabilmişimdir, benim için kolay bi iş değil çünkü..
Velhâsıl pek kıymetli insanlar var efendim, sözleri miras kalan.
Kıymetlerini bildirsin Rabb'im...