Mill Oryantalizm'i üzerineOryantalist liberalizmin rüzgarlarının estiği kıta avrupasının uçsuz bucaksız ovalarında esen rüzgarı soluyarak yazılmış bir eser. Dolayısıyla kadını erkeğin karşısında eşitsiz kılan, alt sınıf gösteren, ötekileştiren belli başlı paradigmalar gözardı edilmiş. Örneğin hristiyanlık ahlakına, katolik ve protestan açmazlarına hiç değinilmemiş olması çok ama çok garip. Bu bakış açısı içerisinde bir değerlendirme yapmak gerekirse oldukça önemsenmesi gereken konu başlıklarıyla okurlara sesleniyor Mill. Ancak ben yine de sorunun özünü yok etmedikçe sorunun çözülebileceğini düşünmüyorum. Eğer büyük bir devrim isteniyorsa büyük bir yıkım gereklidir ki istenilen devrim aynı büyük inşa ile yeniyi ortaya koyabilsin. Devrimin en önemli özelliği zaten budur.
Kadın mücadelesinin sistematize edilmiş bir anlatımıdır bu eser. gereksiz midir? asla değil. aksine çok nitelikli bölümler de mevcut ancak editöryal bir kesim ile bahsedilmemiş kısımlar hayli gözüme battı.
Bu kitabı konuşacaksak mutlaka ahlak kavramı üzerine konuşmamız gerekiyor. Mill'in ''ne şiş yansın ne kebap'' yaklaşımı faydacı bir fırsatçılıktan başka bir şey değildir. Ne kötü ki, insanı çıkmaza sokan, onu sınırlayan ve yozlaştıran (-ki bu durumda kadın mücadelesi de yozlaşmaya başlayacaktır) bitik bir düşünce yapısının hedeften uzaklaştırılarak hareketi niteliksizleştirme çabası acınasıdır. Mill'in yaşlılık döneminde kaleme aldığı bu eserde özellikle dine olan bağlılığı doğrudan anlaşılabiliyor.
Bu oryantalist bakış açısına rağmen kitap oldukça değerli bilgi ve analizler barındırmaktadır. Bu bir başlangıç kitabı değildir. Çözümlenmesi gereken bir kitaptır. Dolayısıyla direkt bu eserle kadın mücadelesi üzerine okuma gerçekleştirmeyin. Daha iyileri var.
Edit: Mill'in iki ayrı basım şeklinde kadının köleleştirilmesi ve kadının özgürleştirilmesi adlı kitapları var. İçerik olarak birebir aynı diyemesem de çok yakın kitaplar. Çoğu noktası benzer. Bunlar aynı kitap mı bilemedim ancak elimde iki ayrı basım var. Bilginize.