“Rükûları, secdeleri, abdestleri ve vakitlerine riâyet ederek beş vakit namaz(ı kılmay)a devam eden ve bu beş vakit namazın Allah katından gelen bir emr-i hak olduğunu kabul eden kimse cennete girer.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, IV, 266)
“Her kim üç kız çocuğunu veya kız kardeşlerini himâye edip büyütür, güzelce terbiye eder, evlendirir ve onlara lutuf ve iyiliklerini devam ettirirse, o kimse cennetliktir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 120-121/5147; Tirmizî, Birr, 13/1912; Ahmed, III, 97)
Peygamber efendimiz (s.a.v) Allah ebeden razı olsun;
Müjdeleyici olarak gönderilmiştir.
Kendi yaşadığı toplumu ıslah etmek , insanlığı en üst medeniyetine kavuşturmak , cahilliğin kökünü kazımak için hadisi şerifleriyle insanları bu şekilde müjdelemiştir. Kesinlikle haktır. Ancak ;
Bu müjdeler o zamanın sahabesi için verilen özel şerefler , mükafatlardır.
İşte bu müjdeler Peygamber efendimizin (s.a.v) vefatına kadar geçerli olmuştur. Ümmetin en çok yanılgıya düştüğü şeylerden biri ;
Bu müjdelerin şimdi de geçerliymiş gibi algılanmasıdır..
En doğrusunu Rabbimiz bilmekle beraber şunu belirtmek isterim ki ;
Eğer farkettiyseniz insanları ıslah etmek için yaptırılan bu ameller Allah'ın ve Rasûlunün sevdiği hoşnut olduğu amellerdir.
Sonuç olarak
Eğer cenneti kazanmak imanla Allah'ın huzuruna çıkmak istiyorsanız ;
Şuan için SADECE ALLAH'IN HOŞNUT OLDUĞU İŞLERİ yapmaya gayret gösterin.
Allah'ın hoşnut olacağı ameller nelerdir.
YALNIZCA ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH BİLİR.
Yani 1300 yıl öncesiye kadar ''' hiç kimse '''
bana çıkıp da uydurulmuş cennet vaatleri veremez ve kesinlikle buna hakkı yoktur. Kur'an'ı Kerim işte bu yüzden vardır.
(Ancak Allah'ın seçtiği Rasuller ve Nebiler Hariç)