Bize düşen, hayatımızı, o uzun şimdiyi, Tanpınar’ın dizeleri eşliğinde bir kez daha düşünmek: “Ne içindeyim zamanın/ Ne de büsbütün dışında/ Yekpare, geniş bir ânın/ Parçalanmaz akışında” Ânı yaşamayı bilmek büyük meziyet. Bugünün hakkını verebilmek. Kierkegaard’ın ‘göz kırpması’ veya ‘doğurgan an’ dediği, kişinin geçmiş veya gelecekten önemli bir olayın anlamını birden kavradığı anları yakalayabilmek. Kişinin farkındalığının yükseldiği, ‘ebediyetin zamana dokunduğu’ anlar..
Zaman algımız ruh halimize göre değişiyor. Sinirli, beklentili, çökkün veya korkulu olduğumuzda zaman yavaşlıyor. Yaşlandığımızda hızlanıyor. Çocuk için ertesi gün uzak bir gelecek olarak görünürken, yetişkin birisi için gelecek hafta, çok yakın bir zamandır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.