Bir adam düşünün bir gökdelenin 36. katında yaşıyor, Edward Hopper'ın pencereden bakan kırmızı elbiseli kız tablosu ile.Taşındığı, birbirine benzeyen her yere bu tabloyu da taşıyor.İşi ve evi arasında sıkışmış yaşamında, Edward Hopper'ın yalnız insanları kadar yalnız.Bir gün evinde bir farklılık sezer, duvardaki çatlak, onu bambaşka bir dünyaya taşır.Sistem karşıtı, binalara parazit yaşam alanları kuran, kaçkınlar ile karşılaşır.
Tüketim toplumunun dayatması eşyanın esiri olmak ise kahramanımız kadar hepimizin derdi.
Okuduğum ilk Ertuğ Uçar kitabıydı, Bir Çift Ayak.Çok sevdim kalemini, kitap nedense 1992 yapımı Ron Fricke'in Baraka filmini düşürdü aklıma.