Karadağ'ın tanınmış yazarlarından biri olan Andrej Nikolaidis Kıyamet kitabıyla ilk kez Aylak Kitap tarafından Türkçeye kazandırılmış.Farklı kültürlerden okuma yapmayı seviyorum.Yazarın Sin adlı eseri 2011 yılında Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü'nü kazanmış. Kıyamet, dünyanın son günlerinin yaşandığı, yaz günü karın yağdığı, sellerin, depremlerin çeşit çeşit tabiat olayının yaşandığı, bir nevi tabiatın intikamını aldığı, uzun zamandır kayıp kişilerin ortaya çıktığı, kaosun hâkim olduğu bir atmosferde geçiyor. Adriyatik kıyısında küçük bir şehir olan Ulcinj'de bir aile katledilir.Dünyanın son günleri olduğu için polis gücü de yoldan çıkmış, her cinayet olağan görülmektedir.Bu noktada bürosunun duvarlarında Malta Şahini, Çin Mahallesi gibi posterlerin bulunduğu adeta poliseye filmlerden fırlamış, dedektifimiz cinayeti soruşturmak için devreye girer.Bir polisiye olayla açılan kitap, dedektifimizin aldığı maillerle, bir yandan baba-oğul çatışmasına, cinayetin işlendiği yerde kıyamet gününü haber veren bir kitabın bulunmasıyla da kültürel, dini, yaşam tarzı farklılıklarının şekillendirdiği değişik kıyamet algılarını, inanışlarını ortaya koyuyor. Herkes kendi kıyametini yaşıyor bir şekilde. Kitapta Lacan, Freud, Borges, Sabetay Sevi, Joyce gönderileri de bolca bulunmakta..Kitabın sonunda kıyamet için fon müziği adı altında bir liste var.Dinlemenizi tavsiye ederim.️ Son olarak kitabı okumayı tercih etmemde,Slavoj Žižek'in "Düşünün ki Dashiell Hammert, Umberto Eco ile buluşuyor, sonra ikisinin arasına Orhan Pamuk katılıyor! Şayet bu dünyada adalet diye bir şey varsa, Kıyamet çok satar." demesinin etkisinin büyük olduğunu söyleyebilirim.

KıyametAndrej Nikolaidis · Aylak Kitap · 201461 okunma

·

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.