Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Sunuş
Profesör Izutsu ile ilk kez, 1971 yılında profesör Hermann Landolt ile birlikte McGill İslâmî Araştırmalar Enstitüsü'nün (1969 yılında profesör Mehdî Mohaghegh Önderliğinde kurulan) Tahran şubesine araştırma yapmak üzere geldiğinde Tahran'da görüştüm. O sırada Fars dili ve edebiyatı hakkında Tahran Üniversitesi'nde aldığım doktora derslerini bitirmiş, 'Abdurrahman Câmi'nin Nakdü'n-Nusûs fi Şerh-i Nakşi'l-Fusûs'unun Edisyon Kritiği' konulu doktora tezi çalışmalarıma başlamış bulunuyordum. Profesör Izutsu araştırma yapmak amacıyla Tahran'da üç ay kalmayı planladığında, Gulamrıza Âvânî, Nasrullah Pürcevâdî -ki bu kişilerin ikisi de bu gün İran'da meşhur birer bilim adamıdır- ve ben olmak üzere üçümüz, ondan bizimle Ibn-i Arabi'nin Fusûsu'l-Hikem''ini okumasını istedik. Böylece, 21 Nisan 1972'de haftada bir kez olmak üzere görüşmeye başladık. Her görüşmede, biz, metinden kısa pasajları ciddî bir şekilde okuyup sonra da onları İngilizce'ye çevirecek, Profesör Izutsu da bizim yanlışlarımızı düzeltecek ve pasajları İbn-i Arabi'nin düşüncesindeki bağlamına oturtacaktı. 1974 yılı güz döneminde profesör Izutsu, McGill Üniversitesi'nden ayrıldı ve Seyyid Hüseyin Nasr'ın yönetiminde henüz yenice kurulmuş olan (İran) İmparatorluk Felsefe Akademisi'ne katıldı. Bu akademide, 1978 yılı Mart ayında metni bitirene kadar Fusus'u resmî ders olarak okuduk. Yıllar geçtikçe bu okumalara zaman zaman bir kısım başka öğrenciler de katıldı. Profesör Izutsu, Arap dilinin girift ve karmaşık yönlerini fevkalâde bir kavrama yeteneğine sahiptir. Fusûs, sadece sergilenen fikirlerin özündeki zorluk nedeniyle değil, aynı zamanda, pek çok muğlâk pasajda ortaya çıkan gramatik ve dilsel meseleler nedeniyle de İslâm düşüncesindeki en zor metinlerden biridir. Izutsu, Fusûs'un önemli yorumlarını daha önceden dikkatle okumuş bulunuyordu. O, genellikle bize, yapılan bu değişik yorumlan sunacak, sonra da her zaman yorumcuların hiç birinin görüşüne uymayan kendi tercihlerinin nedenlerini açıklayacaktı. Onun mülâhazaları daima açık, net, kesin ve iyi ölçülüp-tartılmış nitelikteydi. Her şeyin ötesinde, Izutsu'nun öğrencileri, felsefî ve tasavvufî metinlerin gramatik ve dilsel yapılarının dikkatle analiz edilmesinin önemini kavramalarını ona borçludurlar. Bir keresinde profesör Izutsu'ya İslâmî metinleri araştırıp onlar üzerine çalışma yapmaya nasıl başladığım sorduk. Şöyle cevap verdi: Çocukken babası tarafından zazen tecrübesi icra etmeye zorlanır ve bundan nefret edecek derecede rahatsız olur. Bunun üzerine, Zen'in gerçeklik anlayışından mümkün olduğu kadar uzak bir alana girmeye karar verir ve dilbilimi seçer. Birkaç yabana dili öğrenmeye koyulur ve on sekiz yaşındayken üniversite düzeyinde Rusça öğretmeye başlar. Farsça, Türkçe ve birkaç Avrupa ve Hint dilinin yanı sıra, karşısına çıkan ilk fırsatta Arapça'yı da öğrenir. Arapça'yı öğrendikten kısa bir süre sonra, 'Kur'ân'da Allah ve İnsan: Kurânî Dünya Görüşünün Semantiği' adlı çalışmada Kurân'ın dilsel yapısının dikkatli bir analizini sunar. Ne mutlu bize ki, 'Bir Zen Budizmi Felsefesine Doğru ve Semâvî Yolculuk: Uzak Doğulu Düşünme Tarzları' gibi eserlerinin de açıkça gösterdiği gibi, profesör Izutsu'nun Zen'e duyduğu antipati hızla ortadan kalkmıştır. Onun, dinî ve mistik eserlerin temelinde yatan fikir ve motivasyonlara nüfûz edebilen iç görüşüyle birleşen dil yeteneği, bize, Kur'ân, tasavvuf ve İslâm felsefesi konularında benzeri görülmemiş bir eserler dizisi sunmuştur. Onun meseleleri ihâtâ ve vukûfiyetteki dehası, bu kitapta toplanan makalelerde açıkça kendini göstermektedir. Pek çok bilim adamı, İslâm düşüncesi hakkında, metinlerdeki nüanslara dikkatle eğilmek yerine her şeyi silip süpüren kolaya genellemeler sunmaktadır. Genel yargılarda bulunmaktan korkmamakla birlikte, profesör Izutsu'nun İslâm felsefî düşüncesinin girift ve karmaşık usul ve şekillerini açıklık ve sempati ile inceliyor olması, özellikle belirtilmesi gereken bir husustur. Bu makaleleri bir kitapta toplayıp yayınladığı için, İslâm düşüncesinin derûnî boyutlarına ilgi duyan herkes, White Cloud Press'e şükran borçludur. William C. CHITTICK
Sayfa 9 - ANKA YAYlNLARI, 2. Basım, Ağustos 2002Kitabı okudu
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.