İşim gereği gün içinde attığım 15bin adımdan 126 adıma düştüğüm şu karantina günlerinde herkese sevgilerimi gönderiyorum. Karantinada olmak demek evde kendimizi yiye yiye oturup halimize yanacağız anlamına gelmiyor. Aksine daha fazla üretimle geçmeli bugünlerimiz. Zira ben öyle yaptım. Hayat koşuşturmacasından okumakta zorlandığım bir döneme girmiştim. 23 yıllık hayatımda bir ilk diyebilirim. Neyse ki kelimesini kullanmak istemiyorum ama eve tıkılmış olmak kütüphaneme yığdığım yığınla okunmamış kitaba daha da yaklaştırdı beni. Doktor Uyku da onlardan biri. 2016'da almışım. Siz düşünün gerisini. Stephen King en sevdiğim yazarlardan biridir. Yazdığı romanlar gerçeklik ile doğaüstülük çizgisinde dolaşır hep. Ve her zaman 'acaba' dedirtir. Bu kitap da onlardan biriydi. Aslında devam kitabı desek daha doğru. Bunu bilmediğim için, her şeyin bilindiği bir arkadaş ortamının ortasına şak diye girmişim gibi hissettim. Derin sessizlik ve olayları anlama çabası. Neyse ki bir önceki, Medyum, kitapla aşırı entegre değil. Arada değinse de geçmiş olarak geçiyor. Asıl olayımız ise ışıltısı olan küçük Abra. Ve bu ışıltı ile beslenen kötü ruhlu insansı yaratıklar. Işıltı aslında altıncı his olarak bilinen bir şey. Kitaba göre bu herkeste var. Ancak bazılarında çok daha güçlü. Ve çok azı bunun farkında. Geri kalan çoğunluksa sönüp gidiyor. Medyum'dan tanınan Dan Torrance, Abra ile kurduğu ilişki ve ortaklık ile bu kötü ruhlu yaratıkları yok etmeye çalışıyor. Yazarların kitaplarını okurken onların ne yazdıklarının ötesinde nasıl yazdıklarıyla da çok ilgilenirim. King bu kitapta gelecekten ufak haberler vererek şimdiki zamanı yazmayı çok iyi başarmış. Ayrıca bu kadar karakteri ayrı noktalarda doğurup tek bir noktada toplamak gerçek bir iş. Insan hayran olmaktan alamıyor kendini. Okumanızı öneririm.

Doktor UykuStephen King · Altın Kitaplar · 20131,785 okunma

·

58 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.