Kurdun Postu,
@budavetbizimm okuma grubumuzun Mart ayı kitabı idi.
.
Batuhan Aşıktoprak,
bu kitabını oluşturan öyküler ile
2019 yılı Yaşar Nabi Nayır öykü ödülüne
değer görülen genç bir kalemimiz.
.
Kitabı ayın son günlerine bırakmamın sebebi,
günümüz yeni (!) öykücülerine olan tepkim ve ön yargılarımdır.
.
Gruptaki arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun
övgülerine rağmen hep kaçtım kitabı okumaktan,
ama belirlenmiş bir kitap olduğu için
el mahkum okuyacaktım.
.
Tüm bunları bir kenara bırakıp adaletli bir
eleştiriye yer vermek istiyorum.
.
Batuhan'ın öyküleri dil olarak akıcı evet,
kendini kolay okutuyor.
Ama bizim insanlarımız,
“KOLAY OKUDUKLARI ve KOLAYCA ANLADIKLARI
HER ŞEYİ GÜZEL / BAŞARILI" sanıyorlar.
••İşte bu yanlış.
••Kitabı beğenen bir çok kişinin de bu
sebeple beğendiğini düşünmekteyim.
.
Ve elbette öykülerin kurgusu ya da
o kurgular içinde kendinden bir parça bularak
beğenenlerimiz de olacaktır.
Eğer öyleyse ne mutlu Batuhan'a.
.
Öykülerdeki Anadolu çağrışımlarında
inceden bir Orhan Kemal tadı almak
beni çok sevindirdi.
.
Bir çok öyküsünde görülen "yağmur" teması,
yazarın hayatında önemli bir yeri olduğunu hissettiriyor.
.
Kurdun Postu adlı,
kitaba adını veren öyküde,
Jack London kurgularının tadını almak da
epey keyifli idi.
.
Ama "GELENEKÇİ" bir okur olarak,
bu güncel dil ve günümüz şartlarını öykülerde
görmeyi sevmiyorum.
.
Sevgiyle
.
#kurdunpostu #280320