Merhaba herkes!
Nasılsınız, var mı bir değişiklik?
Bugün size çok değişik bir kitap incelemesiyle geldim. Böyle cüretkar isimli bir kitap okuyunca inceleme de hayli cüretkar olmalı diye düşünüyorum. Kiminiz kitap ismini duyunca hemen tüydünüz, kiminiz tövbe estağfurullah deyip okumaya devam ediyorsunuz. Kiminiz de gerçekten söyleyeceğimi merak ediyor ve ben işte onlar için buradayım. Bütün cesur yürekler adına!
Ülke ülke gezip kadınlarla vajina konuşmak pek de kolay değil hele de bundan 20 küsür sene önce… o zaman bakalım neymiş bu kitap.
İncelemeye geçmeden kendimden bahsedeceğim size biraz. Yaklaşık 2 senedir aldığım eğitimler doğrultusunda aile danışmanlığı/cinsel terapi alanında çalışan, alanında çok iyi bir cinsel terapistin asistanlığını yaptım/yapıyorum.
(birazdan gelen vakalardan da bahsedeceğim.)
Ben bu işe ilk başladığımda okulda yakın diyebileceğim bir arkadaşıma söylediğim zaman yaa çok sevindim, hayırlı olsun demeden ilk tepkisi ‘baban biliyor mu’ oldu. Açıkçası hem şaşırdım hem şaşırmadım bu soruya. Biliyor evet dedim ki gerçekten de bilir, tepkisini merak etti ve onlarca soru sordu. Soru sorması değildi mesele, babamın nasıl kabullendiği konusunda tatminkar cevaplar vermiş olmama rağmen kanırtırcasına bir ısrarla aynı soruları sormaya devam etti.
Türkiye’nin en merkezi şehri olan İstanbul’da oturan; arkadaş çevresi her anlamda çok çeşitli bir insan olarak benim bir şeyleri kabul etmem toplum geneline göre daha kolay. İnanç, yaşantı, hayat pratiği, dünya görüşü, değer ve kabuller konusunda bütün yakın arkadaşlarım bende çok farklıdır. Ama saygıyla her şeyi hallettik. Ondan dolayı bu ısrarlı soruları gerçekten anlıyorum.
Kitapta da bolca yer alan vajinanın ulaşılmaz ve ayıp bir şey olması mevzusunda,ailem tarafından kitaplardaki gibi uç örneklerle uyarılmadım açıkçası. Kısıtlarsak daha çok merak uyandırırız gibi bir düşünceyle yok saymış da olabilirler çünkü düzgün bir cinsel eğitim almadım ve herkes gibi arkadaş ortamında öğrendim.
Pornonun ne olduğunu öğrendiğimde 6. Sınıftaydım ve anneme sorduğumda tatminkar cevap alamadığımda açıp izleyip şok olduğumu hatırlıyorum. Hahahahah, maalesef. Hatta arkadaşıma başka yolu yok mu bile demiştim. Burada asıl mesele benim izlemem ya da o yaştaki başka çocuğun bunu bilmesi değil, bakım veren kişinin çocuğa yaşına uygun cevaplar vermesi gerektiği konusudur.
Yapılan araştırmalar yaşına uygun verilen cinsel eğitimlerin erken seks deneyimlerini azalttığını göstermiştir. Ama biz ne sanıyoruz? Bir şey söylersek çocuk onun peşine düşer ve deneyimlemek ister. Aksine, öğrenen çocuk rahatlıyor ve uygun zamanı bekliyor. Uygun zaman da tartışılır tabii, toplum yapısı, aile dinamiği ve inanca göre değişim göstermektedir. Unutmayalım ki isteği doğrultusunda olsa bile 18 yaş altı zaten tecavüz. 18 yaşından sonra kendini ve isteklerini bilen birey yavaş yavaş kendi normunu oluşturacaktır MI ACABA?
Asistanlık yaptığım süre boyunca genel olarak gördüğüm vakalar vajinusmustu. Vajinusmusun ne olduğuna girmeyeceğim google amcaya sorarsınız ama genel olarak gelen her kadında ilk gece ya da ilk geceye hazırlık dönemlerine ait travma çıktı. Başka öyküler olsa da, şemaları yeniden düzenlemek gerekse de özü sonuç itibariyle budur. Biz bu kısımla ilgileneceğiz.
Anne veya yakın akrabanın yatağın ortasına ekstra beyaz çarşaf sermeleri, saçma sapan öğütler vermeleri, görülme ihtimali trilyonda bir olan ve çoğu abartı olan ilk gece hikayeleri anlatmaları kadınları travmatize etmektedir. Sevişecek miyiz savaşa mı gideceğiz ne bu hazırlık! Örnek verip bunları düzeltirsek;
Şu kadar kan akarsa bacağını şöyle sandalyeye açıp oturacaksın ve kan akıp gidecek YANLIŞ.
Kişiden kişiye göre değişmekle birlikte vajinaya ilk girişte kızlık zarı dediğimiz yere penisin girişiyle olan sürtünmeyle kan gelecektir. Etrafında olan kılcal damarlarla belki biraz daha fazla kan gelebilir ama vücuttan akan sıvılarla kıpkırmızı bir kan gelmesi pek mümkün değil DOĞRU.
(kızlık zarı vajinayı tamamen kaplayan bir tabaka da değil ayrıca. Tamamen kaplasa kadınlar regl olamaz ve kanın akması için doktor tarafından yırtılırdı).
Yatağın yanına kas gevşetici, pansuman zımbırtısı, telefon filan koy kocan içinde sıkışıp kalırsa ambulansı ara, kenarda çarşaf dursun ona sarılırsınız YANLIŞ.
Vajina yapısı gereği esneyebilme özelliğine sahiptir ve trilyonda bir ihtimal kasların kasılması ile bu durum mümkün olabilir ama kolun, bacağın kasılması gibi düşünebilirsin DOĞRU.
Çok ağrı ve sancıya gelirsek de; kişinin acı eşiğine, ön sevişmede rahatlığına ve partnerinin tutumuna göre değişecektir.
Maalesef bu yanlış inançlar ve kadınların cinselliği yalan yanlış anlamasıyla birlikte kocalarının bile kısmen keyif aldığı, onların görevini yerine getirdiği bir sürece dönüşmektedir. Çoğu keyif almadığı için ıslanmamakta ve penis girişi zor ve ağrılı olmaktadır. Burada ben devlet eliyle evlilik öncesi çiftlere ev ekonomisinden cinsel eğitime, bebek bakımından aile içi iletişime kadar pek çok konuda ücretsiz birkaç haftalık eğitim verilmesinden yanayım. Kadın bu paylaşımın çift taraflı olduğunu fark etmeli, kendi libidosunu fark etmeli, nereden tahrik olduğunu bilmeli ve kişinin en yakınıyla en mahremini paylaştığı anda tamamlanmış hissetmelidir.
Çoğu kadın orgazm olmamakta hatta tam olarak ne olduğunu bilmemektedir. Kendi cinselliğini (mastürbasyon) tanımaması bir yana, daha önce kendi vücuduna bakmamış ve dokunmamış pek çok kadın vardır. Vakalarda en çok kırılmalar bu farkındalıkla başlar. Hiç fark etmemiştir, hiç bakmamıştım derler. Bu kadınlara klitorisiniz nerede diye sormak da maalesef hakaret oluyor.
(her sevişmede illaki orgazm olunacak diye bir kural yok ayrıca, bunu düşünüp de alacağınız zevki mahvetmeyin)
Burada suçlu araştırmayan kadın mıdır, eril tahakküm müdür, anne midir, yanlış bilgi veren google mıdır, kimse kim. Bu başka bir yazının konusu. Bizim şu anki konumuz kitapta da geçtiği gibi kadının vajinasıyla tanışması her anlamda tanışması, isteklerini fark etmesi ve kendini her anlamda olduğu gibi kabul etmesi.
Çok değişik istatiksel veriler var; kadınlar nasıl görüldüğünü önemsediği için orgazm olmaktan kaçınıyorlar mesela. Bu tarz makale ve çalışmalara bakabilirisiniz.
Çocuk olunca neden aldatmalar artıyor? Bu bir bilimsel sonuca dayandırılmış bir soru değil ve bu tamamen kişi bazlı öznel bir sonuç olmakla beraber alt başlığı şudur; kadın ve erkek cinselliğe soyun devamı olarak bakmaktadırlar ve çocuk doğunca işlerinin bittiğini düşünürler. Anne baba olurlar ama karı koca olamazlar.
Kitap tiyatro oyunu olarak çıkmış ve sonra yazıya dökülmüş. İyi ki de dökülmüş. Kadınlarla yaptığı etkinliklerde ortaya çıkan diyalogları sistematik şekilde sıraya koymuş ve gerçekten çok güzel bir iş çıkarmış. Kadın erkek herkes okumalı bu kitabı bence. Gerek kadın kendini tanıması ve utanmaması için; gerek erkek kadının savaşını görüp ona göre davransın diye. Sevişmek eylemi bir savaş ya da üstünlük mücadelesi değil, çift taraflı zevkli bir paylaşımdır. Cinselliğin ne olduğunu bilelim ve ömür boyu sürdüğünü de unutmayalım. (şekillere takılmayın, cinsellik illaki seks değildir.)