Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çekingen erkeği kadın aktifleştirmelidir
Tasarladığım aşama için onu yeterince olgunlaştırdığıma inanınca, belirli bir saatte gelmesini beklediğim bir gün, planım için ortalıkta kimsenin bulunmamasına özen gösterdim. Her şey hazır olduğu sırada yemek odasının kapısına gelip,tıklattı. İçeri gelmesini söyledim ve gelip, kapıyı ardından kapattı. Ondan tam kapanmıyor bahanesiyle kapıyı içerden sürgülemesini istedim. Tam Bay H’nin ince zevklerinin sahnelendiği kanepede boylu boyunca uzanmıştım. Kayıtsızlığın tüm sahteciliğiyle bol ve gevşek bir şekilde duran göğüslerimi ortaya çıkarması için en kışkırtıcı dağınıklıkta bir gecelik giymiştim. Ne korse, ne çember, aramızda hiçbir engel yoktu. O ise biraz uzakta duruyor, taze çiçeklenen bir gençliğin, düzgün, biçimli, sağlıklı bir delikanlının mükemmel zindeliğini yansıtıyordu. Kusursuz, parlak, siyah saçları doğal dalgalarla yüzüne dökülüyordu ve kalan kısmı arkadan bağlanmıştı. Dar kesimli, güderi pantolonu dolgun, sağlam yapılı bacaklarının şeklini açığa vuruyordu. Beyaz çoraplar, dantelli dizlikli üniforma ve apoletler güzelliğin, giysinin adiliğinden hiç etkilenmeyen bir endama sahipti. Yanıma gelip mektubu vermesini söyledim, aynı anda da gelişigüzel bir biçimde elimdeki kitabı yere düşürdüm. Kızardı, beceriksizce uzattığı mektubu teslim etmek için yanıma geldi, gözleri, geceliğimin ayarlanmış aralığından hafifçe belli olan göğüslerimdeydi. Yüzüne bakıp gülümseyerek mektubu aldım ve usulca gömleğinin kolundan yakalayıp kızaran, tüm vücudu titreyen genci kendime doğru çektim. Çekingenliği ve saflığı nedeniyle onu yüreklendirecek tüm ilk adımları kesinlikle benim atmam gerekiyordu. Gövdesi rahatça bana doğru eğilmişti pürüzsüz, sakalsız çenesini usulca okşayarak, benim gibi bir bayan dan korkmaması gerektiğini söyledim. Elini tuttum göğüslerime götürüp hafifçe bastırdım. Artık güzelce donanmış, kabarmışlardı, öyle ki elinin altında arzudan soluk soluğa inip kalkıyorlardı. Çocuğun gözleri, alevlenmiş bir doğanın tüm ateşiyle ışıldadı, yanakları da koyu kırmızılaştı. Sevinç, haz ve utangaçlıktan dili tutulmuş, konu-şamıyordu, ama bakışları, heyecanı tüm duygularının harekete geçtiğini ve korkacak hiçbir düş kırıklığı kalmadığını açıkça gösteriyordu. Öpmekten kaçamaması için uzattığım dudaklarım onu yaktı, yüreklendirdi. Artık bakışlarımı hazzın asıl noktası olan o bölüme çevirmiştim, oradaki şişkinlik ve hareket açıkça fark ediliyordu. Böyle elverişli bir ortamda artık durmak için çok geçti ve kendimi tutamayıp onun o bakir utangaçlığına daha fazla sabredemediğimden elimi bacaklarına doğru kaydırdım, yukarıda pantolonuna hapsedilmiş sert, katı cismi hem görebiliyor, hem hissedebiliyordum. Ancak parmaklarım bir türlü sonunu bulamıyordu. O zaman meraka kapıldım ve böyle dehşet verici bir esrarı açığa çıkarmaya sabırsızlanarak, içerdeki canlı güçten ötürü patlamak üzere olgunlaşmış düğmelerle oynamaya başladım. Kemeri bir dokunuşta açılıverdi. Ve o an şaşkınlıkla gördüğüm, gömleğinden sıyrılıp kurtulan şey adeta dehşete düşmeme neden olmuştu. Bir çocuğun oyuncağı ya da bir erkeğin silahı değil ama öyle muazzam ölçülerde bir parçaydı ki sanki bir insana değil, genç bir deveye aitti. Olağanüstü boyutları karşısında şaşkınlıktan sessizleşmiştim. Yine de bu uzunluk, bu genişlikteki canlı fildişini zevkle izlemeden, hatta ona dokunmaya cüret edemeden duramadım. Kusursuz biçimli ve şekilliydi; mağrur dikliği ve kadife yumuşaklığının en narin tenlerle yarışabileceği, enfes aklığı dipteki kara, kıvırcık fonla daha bir vurgulanıyordu. Bu manzara, güzel bir akşamda, bir tepenin doruğunu kaplayan uzak ağaçların dalları arasından berrak ışık demetlerinin süzülüşünü izlemek gibiydi. Geniş başın pembeliği, damarların mavi nüansı, her şey, doğadaki şekil ve renklerin en çarpıcı bileşimini oluşturuyordu. Kısacası bu, dehşet ve zevk veren bir nesneydi
Sayfa 164 - Yeşil elmaKitabı okudu
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.