(SPOILER) "Bir gün gelecek ve bir Gök Türk çerisiyle ordular yeneceğim, göreceksin." -henüz bir "Han" iken söylemişti bu sözü kitabımızın başkahramanı". Gök Türk'lerin efsanevi, güçlü, hedefinden vazgeçmeyen, büyük iz bırakmış Hükümdarı "MUKAN KAĞAN". Ona o kadar sadıktır ki Börileri. Mukan Kağan, 100 Binlik çeriden oluşan ordusuyla o kafasında kurup planladığı bu zamana kadar verdiği her nefes için, kendinden fazla düşündüğü Budunu için, çerileri için, herşeyden üstün tuttuğu ülküsü için, yok etmek istediği Tangut'lar üzerine yürüyordu, yürüyordu ama diğer yandan Batı'daki Budun'un başında bulunan eçisi(amca) İstemi Yabgu, Ak Hunlar ile savaş halindeydi ve Mukan Kağan'dan yardım bekliyordu. O kadar düşünceli ve kafası karışıktı ki Mukan Kağan'ın; hem eçisinin isteğine baş çevirmek istemiyor hemde ülküsünden vazgeçmek istemiyordu. Bir planı vardı. 100 binlik çerisi ile yürüyordu Tangut'lar üzerine ve bir börisini İstemi Yabgu'yu arkasından vurmasınlar diye Çin'lilerin üzerine yollamıştı... Bu yüce Gök Türk çerisi Çin surlarının önüne geldiğinde bağırıyordu, sağdan-sola at koşturuyordu. "eğer bu surlardan çıkacak olursanız 100 bin çerilik ordusuyla "Mukan Kağan" karşınızda bitecektir ve sizin sonunuz olacaktır" diye naralar atıyordu. Çinli General ne yapacağını şaşırmıştı, bir anlaşma yolu arıyordu, böri ile konuşmak istiyordu ama böri bu çağrıya kulak asmıyordu, konuşulacak birşey yok diyordu ben Mukan Kağan'ı, Kağan'ımızı temsil etmek için buraya geldim, "ya o surlarınız arkasında kalırsınız ya da ordularınız ile surların dışına çıkıp benimle savaşırsınız" diyordu. Mukan Kağan'ın yüce börisi bağırıyordu, bağırdıkça Surların içi inliyordu, Çin halkı ve askerleri tek başına surların dışında bir sağa bir sola at süren bu böriden endişe duyuyorlardı. Onu yok edeceklerini biliyorlardı ama onu yok ederlerse "Mukan Kağan"ın ve çerilerinin dağların tepesinde biteceğini biliyorlardı... İşe yaramıştı "Mukan Kağan" Tangut'lar ile savaşırken "Perili Mağaraları ele geçirmiş. Tek bir böri'nin saldığı bu naralar Çinli General ve ordusunu surların içinde tutmaya yetmişti. Belki de o böriyi oracıkta öldürseler, Mukan Kağan hemen orada olamazdı ama öncesinde tek bir börisinin surların önünde sallandırılması sonucunda orayı darma duman ettiğini bilen Çinli General surların içinde kalakalmıştı. İşte böyleydi ihtişamlı, korkutucu, kuvvetliydi Gök Türk Kağanı ve Çerileri. ... ve Batı'da İstemi Yabgu ve Ak Hun ordusu yardım için dağları gözlüyordu. Eğer Ak Hunlara Çin Ordusu yardıma gelirse Batı gözden çıkabilirdi... Fakat... Fakat... -dağların eteklerinde beliren "Mukan Kağan ve Gök Türk Çerileri" idi. İstemi Yabgu'nun yüzüne tebessüm belirirken, Ak Hunlar sonlarının geldiğini anlamış oldular... "Göğe çadır çekmek" ülküsü ile başlattı Gök Türk'lerin yüce kurucusu "Bumin Kağan". Bir dağın tepesinde oğlunu yanına alarak anlattı yüce ülküsünü ve bu oğul babasından aldığı bu ülküyü hiç söndürmedi. Tarih kitabı okumayı severim; lakin çoğu okuduğum kitap kronolojik sıralama ile gider ve bu beni bir zaman sonra sıkar yani kitaptan hafif hafif kopmaya başlarım. Fakat Hasan Erimez o kadar güzel kurgu ile beslemiş ki kitabı öyleydi-böyleydi demeye hiç gerek yok. Ben derim ki; kitabı elinize alın ilk sayfayı okuyun ve artık o kitabın içindesiniz. 526 sayfalık bu kitap eminim okunmadan elden bırakılmaz, bırakan da çok şey kaybeder.Çünkü kitabın her sayfası üstüne basa basa söyleyebilirim ki içinize işleyecek. Türk Tarihi(bu kitap), ANLATILMAZ, YAŞANIR! (Bu kitapta yukarıda kaleme aldığım kısım dışında; öncesi ve sonrası olarak Bumin Kağan'ın hayatı ve Gök Türk devletini kurmak için neler yaptığını, yanında kimlerin olduğunu, aile yaşantısını. Bumin Kağan'dan sonra sırasıyla tahta geçen oğlu Kara Kağan'ı ve ondan sonra başa geçen Mukan Kağan'ın hayatını ve babasından kendisine kalan "Göğe Çadır Çekmek!" ülküsünü gerçekleştirmek için neler yaptığını, katunu Aysince Hatunu ve kızı Aşina'nın Gök Türk devleti için neler yaptığını ve Gök Türk'lerin bu yüce ülkü için Çin'in boyunduruk altına alıp doğu-batı, kuzey-güney ve "Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar" ülkülerini gerçekleştirmeyi hedefledikleri üzerine 526 sayfalık bir yapıt okuyacaksınız)

Kutlu KağanlıkHasan Erimez · Ötüken Neşriyat · 2016113 okunma

·

41 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sercan Arslan