Tokat gibi soru :(
Solcular "emperyalizm"e, yâni sömürgeciliğe karşı olduklarını söylerlerdi. En korkunç sömürgecilik "eğitim kapitülasyonları" yoluyla beyinlerin sömürgeleştirilmesidir. İktisadî, siyasî vb. sömürgeleştirme hemen arkadan gelir ve uzun vadeli yerleşme ortamını bulur. Okul ders kitapları bile İngiltere'den direkt ithal edilir oldu.
Yabancı okullar Lozan'a aykırı olduğu halde yenileri açılıyor, bazıları örtünüp Türk okulu diye yutturuluyor. Kimse buna "ilericilik", "Türkiye'yi 21. yüzyıla taşımak", "Türkiye'yi dünyaya taşımak" diyerek ahlâksızca halkı uyutmaya çalışmasın. Hiçbir ileri ülke yabancı dille eğitim yoluyla ilerlemedi. Oynanan oyun Türkiye'yi hızla ancak Uganda, Filipin düzeyine taşımaktadır. Yabancı dille eğitim ve eğitim kapitülasyonlarını savunmak ve bu en büyük insanlık suçuna hizmet etmek ilericilik değil, en büyük gericiliktir; Türkiye'yi 100 yıl önceki en bariz Batı sömürgeleri çağına, çok gerilere taşımaktır. Türkiye, sömürgelere ümit veren, örnek olan Kurtuluş Savaşını bu günlere gelelim diye mi verdi?
·
9 görüntüleme
Solcular, Emperyalizme ve her türden sömürgeciliğe karşı olduklarını söylemek ile kalmadı.
Bu uğurda çok canlar da verdi...
Alıntının başında "solcu" kelimesini görüp böyle bir yorum yapma gereği duydunuz ve anlıyorum da.
Ancak ben "sağ ve sol" kimliği bilmem. ( Sağcıyım solcuyum diyenlerin de bildiğinden şüpheliyim )
Ya "vatanperver"sindir ya da "hain"
Aslında Oktay Sinanoğlu'da "sağ ve sol" kelimelerine karşı biri.
Bu arada sağ ve sol kavramına karşı olmak demek sağcı ya da solcu olmamak anlamına gelmiyor..
Yazar burada bu çelişkiyi ayırt edecek bilince sahip değil demek ki.
Birilerinin, halkları azgınca sömürdüğü, soyduğu, işsiz bıraktığı düzende tarafsız olmak mümkün değildir..
Sağ kavramının ideolojik olarak karşılığının sermayenin iktidarı olduğunu biliyorsak ve buna rağmen sağcı ya da solcu değilim diyorsak, dolaylı olarak sermaye sınıfına yani sağ kesime kazanç sağlıyoruz demektir..
Bunu daha net kavrayabilmek için günümüze bakmak yeterli..
Virüs salgını nedeniyle, özel bankaların, iktidarda ki sağ kanat siyasetçilerin ve partilerin tutumları aslında bize neyin ne olduğunu daha açık bir şekilde gösteriyor olsa gerek..
İş burada "Sol ve Sağ" kavramlarının karşılığının neye dayandığına varıyor.
Kelime anlamı olarak sağ nedir, sol nedir diye bir soru sorduğumuzda ve bunun derinlemesine araştırmasını yaptığımızda "vatansever, halksever" olmanın biçimleştiği kavramı da ortaya çıkarmış oluruz...
Veyahut bu konuda, geçmiş tarihlerde yaşanan olaylara baktığımızda, kimlerin ne için bedel ödediğini ve bu bedeli öderken dayandığı, savunduğu ilkeleri ön yargısızca ve tarafsızca ortaya çıkardığımızda aslında vatanseverliğin, gerçek anlamda bir vatanseverliğin "sol" kimliğinde bütünleştiğini görürüz..
Yıllarca, özellikle bizim memleketimizde sol maskesi altında bilinçli olarak yapılan bir takım saptırıcı davranışlar, sol kavramını halktan koparmaya yönelik yapılageldi.
Ama olguyu ve olayları birbirinden ayırmasını bilen, objektif olarak kavramları ele alan her bilinçli insan hataya düşmeyerek gerçekleri anlatmaya devam ediyor..
Sabahattin Ali'nin dediği gibi; "bir insanın vicdanı varsa solcu olmaktan başka seçeneği yoktur".
Demektedir.
Bu cümleyi usta yazarımız laf olsun diye elbette söylemedi, ondan sonra gelenler de aynı şekilde.
Dayandıkları temel konulara, ilkelere sahip çıktıkları ve onları gözlemleyebildikleri için bu yaklaşımda olmuşlardır...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.