Kısa kısa cümleler, kısa kısa öyküler, bolca durum üstü az kurgu. Her durum var ama yere dökülmüş semizotundan, "oje nasıl sürülür"e, gelin başından, "kurbanlık koyun nasıl birleştirilir"e kadar. Soyut da girmiş, somut da (özelikle kadın öykülerinde) Bir kaç yerde anlatıcı karmaşasıyla zorlaştırmak istemiş işini okurun. Takmış zaten belli; hem anlatanı hem dinleyeni var. Takıntılı olduğu kelimeler de var kulağı tırmalayabilecek, ne olmuş benim de var:) Kötü diyemem , vurucu hikayeler var bir kaç tane. Gerçi 92 sayfada 28 öykü, illa çıkar size de hitap eden, içinize oturan bir iki tane. Sürümden kazanmak istemiş galiba, Başarmış da, aldığı ödüllerden belli. Gerçi herşey göreceli güzel ülkemde (Öykü dünyamız hakkında başka bir değerlendirme için bkz. #60036822) Raymond Carver'la başlamış kitaba. Türkiye'nin Raymond Carver'i diyebilmemiz için belki de kendisine. Andırmıyor da değil hani. O bu kadar dallanmazdı gerçi, sanmıyorum. Neyse , yolculuk esasında okunabilir, bazı hikayelerle bazı yerlere gidebilirsiniz kısa da olsa. İyi okumalar.

Bazen HayatSine Ergün · Can Yayınları · 2012250 okunma

··

1 artı 1'leme

·

132 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.