Osmanlı Beyliği, işte bu zulümden kaçan ve sınır boylarına yığılan Türkmen alplerin kurduğu bir beyliktir. Temelinde Türk töresi
ve halk İslâmî bulunur. Bu yüzden de Türk alpi kendisini Hazreti Ali'nin çağdaş bir örneği gibi görür. Ali'ci yiğitlik ve adalet, Hüseyin'ci serdengeçtilik, yeni kurulan beyliklerin itici gücü olmuştur. Bu süreçte Türk kadını, "Bacıyan-ı Rum" olarak erkeğin yanındadır. Sarayda olmasa bile toplum hayatında tekeşli evlilik temeldir. Oğlancılık, kurucu kitleler arasında bilinmemektedir. Bu bağlamda devleti kuran Odman Bey'in121 oğlancılıkla ilgisi yoktur. Gelenekten böyle bir şey taşınıp aktarılmamıştır.Yıldırım Bayezid'den sonraki kısa bir kargaşa (fetret) döneminden sonra Osmanlı sarayı oğlancılığı geliştirerek sürdürmüştür. Çok
büyük bir komutan olan Padişah II. Murat, oğlancılığı protokol ki-
tabı olarak devlet sistemine sokmuştur. Çok içmesiyle ünlü olan bu
padişah iyi bir şairdir ve şiirleri onun hoşgörüsünü ve zevke düş-
künlüğünü pek açık yansıtır.