"Dilini kes, gözünü kör et, elini çek; işte sana huzur".
Kitapta 12 farklı insanın hikâyesi var. Hepsi bizim bildiğimiz "deli" değil bunların. Zeki Bulduk bizzat tanıdığı bu kişilerin hayat hikâyesini ustaca kağıda aktarıyor.
Biz bu insanların yanından geçip gidiyoruz. Varlıkları bazılarımızı ragatsız ediyor bile olabilir. Ama arkadaki hikâyeyi bilmiyoruz. İşte Zeki Bulduk projeksiyonu aslında o arka tarafa tutmayı başarıyor.
En çok Atilla'nın hikâyesi yüreğimi burktu. Çok acı, çok derin ve bir o kadar da acı. Ne yaşanmışlıklar var şu dünyada. Ne yaşanmamışlıklar... Her insan bir âlem, her insan bir âyet. Her şey bir âyet. Okumasını bilene. Rabbim anlayarak okuyanlardan kılsın bizi. Rabbim hikâyemizi güzel bitirsin. Sahi güzel neydi ki?
Ayrıca kitabın sonundaki Resimler bölümünde İlhami Çiçek hikâyesi bakmayı beceremediğimiz bir açıdan hayata ve ölüme bakmamızı sağlıyor.