Ölüm bir anlamsızlık bir hiçlik belki ama onu olağanca sıcaklığıyla beklemek, kör bir zindanda hissetmek, giyotinin inip kalktığını görmek tam bir psikolojik ızdırap. İdam mahkumu bir bireyin Paris'in meşhur zindanlarında onu hiçleşerek beklemesini konu edinen yazarımız, kahramana atfettirdiği o büyük çaresizliğin ilmeğini açıkçası benim boynuma da dolayarak adeta kendimi kurbanlık koyun gibi görmeme vesile oldu. Okudukça sonumun yaklaştığını hissettim. Belkide bu ölümün evrensel hissiyatını gerçekçi bir anlatıyla bize sunduğu içindir. Mahkumun kızıyla olan son görüşmeside duygusallığımda zirve yaptırdı. Keyifle okunası bir yazın.