“İnsanların duyguları olmasaydı her şey ne kadar kolaylaşırdı” cümlesi kitabi özetleyebilir.Duygular üzerine yogunlasmış çok başarılı bir hikaye.Zülfü Livaneli'yi ılk okumam geçen ay oldu ama sevdim ve 4.kitabını da okumuş oldum.Ahmet Ümit'in polisiyelerinin tadını aldım diyebilirim eserde.Kukla kitabina benzettim kitabin kurgusunu.İki kardes kahraman olmasi hasebiyle.
" Mehmet hücrede amerikalı gazeteciye "ben insanım, ben insanım" diyordu. Yazar yine huzursuzluk eserinde tecavüze uğrayan yezidi kız Cemile'yde "abla ben insandım" diyordu. Yazarin insanlıga dair benzer aatırlari güzündem kacmadı yani.
Eserin konusuna gelirsek
Ahmet, emekli olduktan sonra şehrin ve insanların gürültüsünde kaçıp, kendini tamamen doğayla ve kitaplarıyla başbaşa bırakan, bir köpeği, hizmetçisi ve birkaç komşusu dışında çevreyle ilişkisi olmayan, tuhaf huy ve takıntıları olan ilginç bir adamdır. Ve bu adamın hikâyesi samimi olduğu komşusu Arzu' nun ölümüyle, İstanbul'dan gelen genç ve meraklı bir gazeteci kız tarafından gün yüzüne çıkar. Ana karakterinin ruhsal sıkıntılarından dolayı; biraz psikolojik, az biraz aşk hikayesi, biraz gizem; işlenen cinayet ile biraz polisiye; diyebilirim.
Bakalim okuyunca konuya siz ne diyeceksiniz..