Fakir Baykurt diyor ki:
"Epeyden beri kafamda gezen bu romanı Mamak Askeri Cezaevinde yatarken geliştirdim. Bitmedi, Ankara Sivil Merkez Cezaevine geçtim. Yapacak iş yok. Yazma olanağı da yok. Ne yapayım? Vurdum voltamı, kurdum romanımı.
Çıkınca da hemen yazdım... Gerçi bu romanda doğrudan doğruya cezaevi geçmiyor. Ama halkımızın
Hocam, gerek inceleme için verdiğin emek, gösterdiğin özen için gerekse ilave ettiğin türkü için çok teşekkür ediyorum, çok güzeldiler, çok, ellerin dert görmesin.