O zamanlar Emily Dickinson'un o müthiş tanımını, "Kitaplarının basılması şairi ilgilendiren bir mesele değildir," sözünü
bilmiyordum daha,- şair olmak her şeydir, bir şair olarak bilinmekse hiçbir şey.
Sevmek insan yüreği kadar diyelim, üstat.
sevmek insanın yüreği kadar
küçükse büyüğünü taşıyamazsın
yalnızlığı da dene oldu olacak
nasıl yankılanır derinden derine
iyi midir kötü mü çıkaramazsın
Atilla Ilhan
Kişisel gelişim bazılarımız için bir inanç bazılarımız için umuttur bence,genel olarak da çok karşıt görüşlü bir konudur.Kişisel gelişiminin yararını gören kişilerini tanıyorum ve o insanları mutlu gördüğümden onların inancına karşı çıkmak hiç anlamlı gelmiyor bana. Aksine onların adına seviniyorum. Tabii ki gerçeğinin farkındalığı yeri başkadır:)
Kişisel gelişmek istiyorsak yapmamız gereken sıradan bir roman bile bizim gelişmemize yardımcı olur çünkü içinde gerçek eylemler vardır ve bunlardan ders çıkarılabiliriz.
Ama bu kişisel gelişim kitapları gerçek olgulardan yola çıkmaz ve 'ben'i öne çıkarmaya yöneliktir oysa biz sosyal varlıklarız ve bir birimize ihtiyacımız var. Ben ,Ben ,Ben ............
"İnsan insanın kurdudur"
İnsana sorma yolunu kaybedersin, Doğaya sormak en güzeli çünkü bizden bir beklentisi yoktur. Doğa ,bizden çıkar ,şan ,şöhret, para pul gibi şeyler beklemez. :)
Eğer bir kitap/yazar başka bir kitap/yazara atıfta bulunmuyorsa ,orada bir şeyler yanlıştır. Yazarlar bir birlerinden etkilenirler , aynı şeyleri tekrar ederler veya yeni şeyler söylemeye çalışırlar.
Bu bağlamda Fowles gösterdiği iyi bir örnektir. Birisi Amerikan edebiyatının usta şairi diğeri ise İngiliz edebiyatının usta romancısıdır.
Üstat, çelişme olmazsa taklittir ama çelişme olursa Klasik olur.:)
"gecenin ortasında ne işin var
yıldızlara dokunma yanarsın
bak birazdan ay da batacak
karanlık bulaşmasın ellerine
tersin döner yolunu bulamazsın"
Atilla İlhan