Hiç beklenmedik bir biçimde dilinin ucuna gelen sözcükler döküldü ağzından:
— Tanrım sen acı bize! Bağışla, yardım et!
Tanrı'ya inanmayan Levin yalnız ağzıyla söylemiyordu bunu. Şimdi, o anda, içindeki kuşkuların değil, içinde olduğunu bildiği, aklıyla inanmasının olanaksızlığının bile Tanrı'ya yalvarmasına engel olamayacağını biliyordu. Bunların hepsi yok olmuş, uçup gitmişti ruhundan şimdi. Kendini, ruhunu, sevgisini elinde hissettiği ona yalvarmayıp da kime yalvaracaktı o anda?