Aydınlanma aklının doğanın bir tahakküm nesnesi kılınması suretiyle insanlığı sürüklediği kaostan söz ederler. Aynı zamanda insanlığı mitlerden arındırmak üzere kendisini konumlandıran Aydınlanma aklının kendisinin yeni bir mite dönüştüğünü ve bunun kültürel ve siyasi yıkımlara yol açtığını anlatırlar.