Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

429 syf.
9/10 puan verdi
ZULMÜN TEKERİNE ÇOMAK SOKMAYA GELDİM..
Ben de halimce Bedreddinem.. Bedreddin Mahmud 'um. Ulemayım, yüksek ulema. Sadece Kahire ya da Semerkant değil, tüm dünyada okunur kitaplarım. Kitaplarım mı..Nil'e attım onları. Şeyhim ben.. Şeyh miyim? Şeyhliği ayaklarımın altına aldım.. "Ne ben şeyhim, ne sen kölesin. Hakikatin önünde hepimiz eşitiz. " Dört duvar arasına kapattılar beni. Oysa yüzyıllar ötesini gören ben, bütün bu duvarları yıkmaz mıyım.. Gerçek mi? Gerçeğin ışığı avuçlarımda. Kör edercesine parlak..nasıl görmüyorsunuz?.. Sadece kanun önünde değil, mutlak bir eşitlik düşlüyorum. Zulmün tekerine çomak sokmaya geldim. Sağ yanımda Börklüce var, solumda Torlak Kemal. Cehaletten hakikate gidiyorum.. Eşitlik, birlik, kardeşlik doldurdum heybeme. "ARTIK AŞIKLARI SAYALIM!" Kazanan, kaybeden belli olsun. ............. Şeyh Bedreddin. Kazasker, hukukçu, islam alimi. Adı üstünde "şeyh " ,öyle değil mi? Batıni mi yoksa? Alevi isyanının başı olarak, aslında Alevi olmadığını biliyor muydunuz peki? Keramet sahibi bir zat olduğunu söyleyenler de var, her şeyi inkar ettiğini de. Değil, hiçbiri değil. Onu fikrimizde sorgusuz sualsiz gömmek yerine, anlamaya ve tanımaya çalışmak en doğrusu olacak. O bir devrimci. Belki de Osmanlı topraklarında yaşayan ilk devrimci. Öğretisi sosyalizme çok benziyor. "Nikahlı kadın hariç her şey ortaktır. " söylemi buna çok net bir örnek teşkil edebilir. Ona göre, insanlar eşit olduğu gibi servet ve gelirler de ortaktır. Kimse inancından dolayı kimseden üstün ya da hakir görülemez. Herkes Tanrı'nın kuludur ve kardeştir. Yöneticileri halk seçmelidir. Her dinden, ırktan ve kesimden insanın desteğini almasıyla yaktığı ateş büyüdükçe büyümektedir. Aslında bu ateşi körükleyen en büyük etken de yine halkın kendisidir. Daha doğrusu sırtlarında taşıyıp geldikleri ve zamanla kabuklaşıp benliklerine yapışan ezilmişlik, fakirlik ve hatta sınıf mücadelesidir. Taht kavgaları ve ekonomik sıkıntıların ortasında kıvranan, fakirleşen halkın, tam da böyle bir çığlığa ihtiyaç duyduğu zamanda, mevcut düzeni kökünden sallama çalışan hareket, idamla son bulur. Bedreddin, kimsenin bilip anlayamayacağı şeyleri söylemenin sonunun ölüme varacağını biliyordu. O aklın ve yüreğin birleştiği yoldu. Kitaplarını Nil Nehri'ne atan da oydu ,bütün malını mülkünü dağıtıp Ahlati'nin önünde diz çöken de. “Ve Şeyh ona bir kâse aşk sundu. O, bu kâseden bir yudum aldı ve sarhoş oldu. Yüreğinden yükselen çığlık gökkubbeye ulaştı. Kendisini sonsuz bir ummanın sularına gömülmüş buldu; ummanın ucunda peygamberler şaşkınlıktan öylece donup kalmışlardı.” Ölmek istedi yeniden doğmak için. Sabır aşamasına ulaşmak için ben 'ini yok etmeliydi. Tevekküldü, rızaydı derken..isteyince istememeyi öğrendi. Ölmüştü ama karanlıktaydı, henüz doğmamıştı.. Kendi kendisiyle nasıl yaşayacağını bilmiyordu. Bildiği şey; kadı Bedreddin, fakih Bedreddin küçüldükçe insan Bedreddin'in büyüdüğüydü. Yürekler üzerinde, adaletle hüküm sürme sevdasındaydı. Dikişsiz ak gömleğini üzerinden çıkarmadı hiç. Bazılarına göreyse çok büyük günah işledi; dünyayı düzeltebileceğini düşünerek.. Kitap ; Teshil, Varidat, Hakikat Bizimle ve Kalplerin Işığı olmak üzere dört ana bölümden oluşuyor. Teshil; yumuşatma, hakikati anlatma, Varidat; Bedreddin, Hakikat Bizimle; inanç ve umut, Kalplerin Işığı; Börklüce Mustafa demek. Kavgada ateş, zulümde başkaldırı, birlikte aydınlık yarınlar demek.. "Sehpaya çıktı. Cellatlar, onu iyice aşağılamak için, üstünde ne var ne yoksa çıkarıp, çırılçıplak ettiler kendisini; sonra yağlı ilmiği geçirdiler boynuna, üstünde durduğu peykeyi bir tekmede devirdiler."...... Hakikat öldü mü peki?.. Radi Fiş'in etkili anlatımı, Mazlum Beyhan'ın başarılı çevirisi ve Şeyh Bedreddin'in enteresan hayat hikayesiyle su gibi akan bir biyografik roman örneği. Keyifli okumalar.
Ben de Halimce Bedreddinem
Ben de Halimce BedreddinemRadi Fiş · Evrensel Basım Yayın · 2016425 okunma
··
619 görüntüleme
Mustafa A. okurunun profil resmi
Belki Nazım Hikmet olmasa, Şeyh Bedrettin, Börklüce Mustafa gibi kişiler unutulacaktı ya da unutturulacaktı. Yazdığı destandan dolayı Nazım'a da selam olsun. Yüzyıllar öncesinden eşitlik, birlik, kardeşlik sözleri. Sosyalizmin, belki komünizmin temeli sözler. Böyle bir romanı bilmiyordum. Sayende öğrenmiş olduk. Ellerine sağlık Liliyar. Pir Sultanı düşün anne Şeyh Bedrettin'i Börklüce'yi Torlak Kemal'i düşün anne hala kanaması nedendir faşizmin göğsünde utangaçlığı bile vuramadan yanaklarına yasının on sekizinde ölümüne pervasız yürüyen ince bilekli çıplak ayaklı Tanya'nın deniz'i düşün anne her mayıs şafağında uzun uzun döverken darağaçlarını ve o şafaktan doğma on bir yaşını çiğneyip yürüyen çocukları insanları düşün anne düşün ki yüreğin sallansın düşün ki o an güneşli güzel günlere inanan mutlu bir yusufçuk havalansın. "Nevzat Çelik"
Liliyar okurunun profil resmi
Aynı yazarın Nazım 'ın Çilesi adında bir de kitabı var. :) Bu konularda hassasiyeti çok bariz. Bence de bu davada Nazım 'ın emeği büyük..en azından anlaşılması adına. Dediğin gibi yüzyıllar öncesinden bu fikirler için çırpınan insanların olduğunu bilmek de çok güzel. Okuduğun için teşekkür ederim ve yorumun sonundaki güzel şiir için. :)
1 sonraki yanıtı göster
Sultannn okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık. Sayenizde kitabı elime alıp bir daha karıştırdım. Okuduğum sayfalara şöyle bir göz attım. Şeyh Bedreddin, insan olarak görevini yapmış ve ezilen halkın yanında olmuş. Alevileri savunmak için alevi olmak gerekmiyor, insan olmak yeterli. O da insanlığını yapmış. Her zaman ezilen halkın yanında olmuş. Bu arada yazar iyiki, Çince bölümde yer bulamamış da Türkçe şubesine girmiş ve Nazım Hikmet'le dost olmuş. Yoksa böyle güzel bir eseri okuyamayacaktık. Tekrar teşekkürler Şuraya da Şeyh Bedreddin'in güzel bir sözünü koyalım.... "Yarin yanağından gayrı her şeyde her yerde hep beraber! diyebilmek için"
Liliyar okurunun profil resmi
Kesinlikle Aleviliği savunmak için Alevi olmaya gerek yok. Bedreddin, ezilen insanların yanındaydı. Ne o, ne de savunduğu halk kafatasıcılık yapmadı. Okuyarak tanımaya çalışmak en doğrusu. Teşekkür ederim. :)
Neşe okurunun profil resmi
Bozuk düzende sağlam çark olmaz demişti değil mi? Eline, yüreğine sağlık Liliyar. Ne güzel yazmışsın yine.
Liliyar okurunun profil resmi
Pir Sultan Abdal da onun gibi düşünmüş demek ki.:) Aynı toprağın insanları sonuçta. Çok teşekkür ederim. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.