Kendisi ve hayatla yüzleşmekten çekinmeyenlere ...
Bu Irvin Yalom' un okuduğum ikinci romanı. Önceki kitabında da bitirdikten sonra aynı şeyi hissetmiştim. Kitap bittikten sonra olayların kurgu mu gerçek mi olduğunu anlayamıyorsunuz. Gerçi okurken de anlayamıyorsunuz. Kitabın sonunda yazar gerçek ve kurgu olan kısımları belirtmiş. Yazarımızın esi Marilyn, kitabın bastan sona ortaya çıkmasında olağan üstü adımlar atmış, ilk taslaktan son taslağa kadar elestirilerini esirgememis ve kitabın adını da kendisini önermiştir.
Yazarın hayal gücü ve kişiler öyle ustaca kurgulanmış ki, bu olaylar gerçek olsa ancak bu kadar güzel anlatilabilirdi. Dr. Breuer, Nietzsche, Freud, Salomé... Kitabın ana karakterlerini oluşturuyor. Nietzsche ile Dr. Breuer arasında geçen dialoglar oldukça doyurucu. Nietzsche kendini "Acı hakikatleri söyleyen bir öğretmen, rağbet görmeyen bir kahin" olarak tanımlıyor.
Psikanaliz deyince akla gelen Sigmund Freud' un bilinç altı ve rüyalarla ilgili düşüncelerine de yer veriliyor.
Irvin Yalom' un uzmanlık alanı psikiyatri. Zaten eserlerini pedagojik eserler olarak düşünmüş bir yazar. Nietzsche aracılığı ile kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade ve neden, nasıl gibi kavramlarını harmanladığı enfes bir roman olmuş... Keyifli okumalar dilerim