1 Mayıs 2020 tarihinde, yani Corona virüsün yaygın olduğu şu dönemde, üzerine düşünmemiz gereken birkaç konu/soru var. Kuru kuruya İşçi Bayramı'nı kutlamak bugün asla yeterli değil. Biraz düşünelim lütfen.
- Sokağa çıkma yasağında bile sokağa çıkarak çalışma zorunluluğu bulunan kişiler kimlerdir?
- Fabrikalarda, marketlerde, fırınlarda, eczanelerde, hastanelerde, madenlerde vs. aklıma gelmeyen daha birçok iş kolunda, şartları iğrenç, maaşları düşük bir şekilde çalışan ve çalışmaya devam etmek zorunda olan kişiler kimlerdir?
- 1 Mayıs 2020 tarihinde ve devam eden günlerde kimlerin çalışmasına muhtacız hiç düşündünüz mü? Kimler çalışmazsa birkaç gün içerisinde ülkede kaos hakim olur?
- Vakti zamanında yumrukladığımız, hatta öldürdüğümüz, sağlık emekçilerinin istifa etmesi dahi yasaklandı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sizce kimlerin hakları hiçe sayılarak kimlerin yaşaması için getirildi bu yasak?
- Her ay işçinin maaşından düzenli olarak kesilen "ödenekler" işçinin en çok ihtiyacı olan şu günlerde işçiye bir artı değer kattı mı? "Otur kardeşim evinde, sen yıllardır maaşının yarısını bana veriyorsun, birkaç ay da ben sana para vereceğim," denildi mi?
Birkaç dakikalık düşünme sonucu benim aklıma gelen konular bunlar oldu. Elbette eksik kaldım. Eminim sizlerin de aklında onlarca konu vardır.
Bütün bu haksızlıklardan sonra, kapıma kadar kargomu getiren, Corona virüsü görmezden gelerek çalışmak zorunda kalan, belki evdeki çocuğunun, belki ailesinin karnını doyurmak zorunda olan işçi kardeşimin yüzüne bakarken inanın utanıyorum. Şu şartlar içerisinde, alın teriyle ekmeğini kazanan işçi ve emekçi kardeşlerimizin gününü kutlamak içimden gelmiyor. Açıkçası riyakarlık gibi geliyor... Belki bugün değil ama umarım birkaç yıl sonra 1 Mayıs'ı gönül rahatlığıyla kutlayabilirim. Yine de gönül razı gelmese de dilimizden dökülen bazı cümleler vardır ya, boynu büküktür, utangaçtır, karşısındakinin yüzüne bakamaz... İşte onlardan biri olarak kabul edin:
1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı kutlu olsun!