Gönderi

Gözlerim dalar olduğum yerden çok uzaklara. Kirpiklerime tutunur anılar. Asılır gülüşlerim hatıraların dar ağacına. Vururum, intihar ederim seni kendi içimde. Dudaklarımın kıvrımında yarım kalır bir sevda. Ölümün eşiğindeyken yüreğim Mavi umutlarla yamalı, Derme çatma gökyüzünün yüzüne Bir resim asılır. Resimde sen, sende bir hüzün Hüzünde ben, bendedir yüzün. Hala mavidir ve yamalıdır benim gökyüzüm. Yine yalnızlığı sen geçiyor vakit. Yastık altı yaptığım sensizliğin değeri çoktan düşmüş. Kaldırılmış tedavülden c'ismin. Ten hırsızları tarafından çalınmış tenin. Bilmem kaç kasık kadar ihanetle yağmalanmış Ve sönmüş ışıkları yürek vitrinlerinin. Düşmüş ve yerle yeksan olmuş kuşatılmış şehirlerin. Solu'ğu'm kesilir gidişin geldikçe aklıma. Aşk madem bu kadar yalan, Neden acısı bu kadar gerçek yalan olandan? Mevsim bende hazan, Acının kurenderinde kalır Kışa vurur sevdam. Evhamlarla çoğalır sensizlik, Sessizliğim çığlık olur Sana tutsaklığım taştan. "O" diye geçer adın veremli muhabbetlerde. Sanki lanetliymiş gibi adın kullanılmaz kelimelerde. Nasıl gittiysen artık??? Geleceksin korkusuyla geri alınır akreple yelkovan İzbeleşmiş, köhneleşmiş, kelimeleşmiş saatlerde... Gidişin, Çığlığım olur susarım. En devrik cümlem olur ayrılık, Acılar devrilir yüreğime. Bilemezdin, Göremezdin, Senli düşlerimden kedere düşüşlerimi, Yokluğun, neşter gibi kesip şah damarımı Mat eder beni. Sen; Ne GİT diyecek kadar acımasız oldun, Nede KAL diyecek kadar merhametli. Ne git diyecek kadar cesurdun, Nede kal diyecek kadar "SEVGİLİ". Öyle bir gittin ki, Dün gibi uzak bir ihtimal Dün kadar uzak bir mesafedir dönüşün. Nasıl geri dönemeyeceğini artık sen düşün. Mehmet Veysi Orhan
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.