Doğum öncesinden ölüme uzanan çizgideki tüm düğümler genetik hafızanın da katkısıyla ortak bilinçdışının evrensel simgelerinde karşılığını bulurken, ilginç ve şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşılır. Örneğin Pamuk Prenses gibi masumluğun simgesi olan pek çok masalın erotik, hatta pornografik alt metinler yazdığı,öpüşmenin
cinsel birleşmeyi (ve ormanda yalnız kalmakla birlikte erginlenme törenlerini), camın bekâreti, aynı zamanda seksüel alanı, kırmızının ise yasak tutkuyu simgelediği çift dilli masallar; şifreleri çözümlemede esrarın kendine özgü hazzını cömertçe sunarken, ideolojisindeki
sıradanlıkla bir kez daha şaşırtır: İdeolojiyi bunca girift labirentlerden ustaca ve bin bir renkli elbiseler giydirerek geçiren dehşetengiz zekâ, ideolojinin aslıyla neden uğraşmamıştır? Başka bir ustalığı daha vardır bu türün: Temkin. “Bir zamanlar,
ülkenin birinde, bir padişah yaşarmış…” söylemlerindeki “yer, zaman ve kişi belirsizliği” eleştiriyi cezadan muaf tutar. Ne de olsa sözün gideceği adres belli değildir. Köle Ezop’un efendilerini yerden
yere vururken hayatta kalmasını mümkün kılan da bu dolaylı anlatım biçimidir. Bir hikâyeyi zarar görmeden anlatmak için isimleri değiştirmenin yetmemesi durumunda ise değişim uç noktalara taşınarak, özgürce söyleme olanağı yaratılır. Exupery’nin Küçük Prens’i, Swift’in Gullıver’ın Seyahatleri ya da Thomas More’un cesur politik girişiyle Ütopya’sında olduğu gibi yapay atmosferler yaratılır ya da Simorg’da olduğu gibi insani sorunlar fabl’a aktarılır.
Sayfa 16 - Evrensel Basım Yayın