Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Sünnet" kelimesi, birçok türevleriyle birlikte Arapların bildiği ve edebiyatında kullandığı bir kelimedir. Onlar tarafından daha çok bir kavmin âdeti, atalarının geleneği anlamında kullanılmıştır. Arabın aşina olduğu bu kelimeyi Yüce Allah, Kur'an'da kendine izafe ile "sunnetullah" veya "Allah'ın öncekiler hakkındaki uygulaması" anlamında "sunnet'ul-evvelin" [343] şeklinde kullanmıştır. "Allah" kelimesinin içerik farkına rağmen, Islam ve Cahiliyye kültürünün ortak bir kelimesi olduğu ve Kur'an'ın bu kelimeyi kullanmaya başladığında çağdaş Arapların kullanımlarına yeni ve yabancı bir isim getirmediği, [344] aynı durumun "sünnet" kelimesi için de aynen geçerli olduğu düşünülürse, Kur'an'ın getirdiği bu yeni kullanım, sünnet kelimesinin çağrıştırdığı anlamı, Allah'a izafe etmekten başka birşey değildi ve bundan "Allah'ın öteden beri süregelen ve sürecek olan, kendine özgü, değişmeyen bir davranış tarzı" olduğu anlaşıldı. [345] [343] Özsoy, Ömer, Sünnetullah, s. 58. [344] Bkz: Izutsu, Toshihiko. Kur'an'da Allah ve İnsan, ter. Süleyman Ateş, Ankara-t.y., s. 88-9. [345] Bkz: Özsoy, Ömer, a.g.e., s. 53.
Sayfa 75 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 8. BaskıKitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.