Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ancak şu da var ki, bu masal saraylılar için değil, halk için yazılmıştır ve aklilik onların hayatına gönderme yapmak için fire verir. İradesiz iyiliğin yüceliğine geri dönecek olursak, uysallığı övülen kişinin kralın tek varisi olarak ülke yönetiminde etkin olma şansının yanı sıra, buna dair bir sorumluluğu olduğu, yani halkını kötü bir kraliçenin erkine terk edenin zayıflığı unutulur. Ama onun amacı zaten iyi bir kısmet bulmak, ülkesini de çeyiz olarak değerlendirmektir. Bu kısmete ulaşmak için de güzelliğe, iyi kalpliliğe, uysallığa ve hamaratlığa sahiptir, ama akla değil. Öyle ki ne durup dururken mesleği öldürmek olan “avcı” tarafından ormana götürülmeye karşı çıkar, ne vahşi bir ormanın tehlikeleri hakkında düşünür, ne de tanımadığı insanların evine sığınmakta sakınca görür. Hatta yedi cücelerin evine girer girmez kuşkusuz akıl almaz bir tuhaflıkla etrafı siler süpürür, sonra da bu kadar tehlikeli bir durumda olmasına rağmen, örneğin cadı olduğu bilinen kraliçenin onu eni sonu bulacağını düşünme ve önlem alma zahmetine katlanmadan uyuyuverir. Gerçek bir insanın üzüntüsüne bile sahip değildir. Yalnızca mutluluk, saflık ve iyilik hastalığına yakalanmış, daha sonra yedi cücelere anneleri gibi davranacak bir genç kızdır. Ancak elindeki silahı iyi kullanır: Koruma ihtiyacı uyandırmak ve böylece kişisel sorumlulukları için taşeron kullanmak
Sayfa 93 - Evrensel Basım Yayın
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.