Felsefe dipsiz bir kuyu gibi. Düştükçe düşüyor ve karanlık daha çok çağırıyor seni kendine. Filozofların birçoğu da hayatları ile bu kuyuya atılmış. Bazı istisnalar var kendileri bile isteye atlamış rahat yaşamlarından vazgecerek. (Wittgenstein gibi) Sonuç olarak hepsinin en büyük ortak noktası arayış. Bir şeyleri arıyorlar karanlıkta ışığı bulmaya çalışıyorlar. Tatmin olabilen çok az. Gelelim bizlere... Bizler de onların yazdıklarını okuyoruz. Onların yollarını süreçlerini irdeleyerek kendimize yol bulmaya çalışıyoruz. Kimimiz sadece taklitten öteye gidemiyor. Kimimiz seçemeden ölüyor. Kimimiz de belki onlar gibi yaşarken farkedilmeyen gelecekte parlayacak kişileriz. Yazdıkların yazdırdı şimdi kitabıma döneyim okuyup kısa kısa bilmediğim yönleri tanıyayım. Teşekkürler.:)